20. Hukuk Dairesi 2014/731 E. , 2014/6611 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek - 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında, ... İlçesi,... Köyü, 227 ada 9 parsel sayılı 1227,87 m² yüzölçümündeki taşınmaz 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle, tutanağın beyanlar hanesine 2/B madde ve davalı gerçek kişi lehine kullanım şerhi verilerek Hazine adına tarla niteliğiyle tesbit edilmiştir.
Davacı Orman Yönetimi vekili, taşınmazın eylemli orman niteliğinde olduğu, 2/B madde koşullarını taşımadığı halde, Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı iddiasıyla, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili ve beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi istemiyle dava açmıştır.Mahkemece, davanın reddine ve 227 ada 9 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbiti gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04.03.2013 tarih ve 10874 - 2171 sayılı kararı ile bozulmuştur.Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece, çekişmeli taşınmazın eylemli biçimde orman olmadığı gerekçesiyle davacı Orman Yönetiminin davasının reddine ve dava konusu taşınmazın tesbit gibi tesciline karar verilmiş ise de, taşınmaz üzerinde 11 adet kök yaşı 60 - 65, aşı yaşları 50 - 60 olan zeytin ağaçları, 15 adet 25 - 30 yaşlarında yabani (delice) ağaçları, 3 adet 75 - 80 yaşlarında, 1 adet 40 - 45 yaşlarında kızılçam ağacı, küme halinde pırnal meşesi bulunduğu, toprağının taşlık, kayalık yapıda ve eğiminin % 35 olduğu belirlenmiştir.Taşınmaz üzerindeki delice zeytinleri aşılanarak mahsuldar duruma getirilmediği müddetçe, taşınmazın zeytinlik vasfında olduğunu kabule ve yabani zeytin ağaçlarını (...) kültür ağacı saymaya olanak yoktur. Mahkemece toplanan deliller, bilirkişi raporları ile keşif tutanağına yansıyan bilgilere göre, çekişmeli taşınmazın hakim ağaç türü itibariyle aşılı zeytin ağaçları ile kaplı olmadığı ve zeytinlik vasfında olmadığı, üzerinde bulunan delice, kızılçam, pırnal meşesi ağaçları ve toprak yapısıyla eylemli biçimde orman olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, çekişmeli taşınmaz Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış yerlerden olup, bu niteliği itirazsız kesinleşmiş ise de, 4999 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 6831 sayılı Kanunun 11/5. maddesinde, “6831 sayılı kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi ile 2896 sayılı ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2/B madde uygulamaları ile orman sınırları dışına çıkarılan, ancak; fiilen orman olduğu Orman Genel Müdürlüğünce tesbit edilen yerler, talep üzerine Maliye Bakanlığınca Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilir. Tahsisi yapılan bu
yerler Hazine adına tapuya orman vasfıyla tescil edilir.” hükmü mevcuttur. Kanunî düzenleme ve taşınmazın eylemli durumu gözetildiğinde, davacı Orman Yönetiminin davasının kabulü ile dava konusu taşınmazın orman vasfıyla tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek davanın reddi yolunda hüküm kurulması isabetsizdir." denilmiştir.Mahkemece; bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kabulüne, taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline, tutanağın beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek - 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu tesbitine itiraza ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 08.12.1945 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp sonuçları 07.03.1978 tarihinde itirazları inceleme sonuçları ise 24.09.1979 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılıp sonuçları 26.11.2002 - 25.12.2002 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen aplikasyon, sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 17/06/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.