(Kapatılan)15. Ceza Dairesi 2017/34416 E. , 2021/5377 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bilişim sistemleri, banka veya kredi kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılığa teşebbüs, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanıklar ... ve ...’nün TCK’nun 158/1-f, 204/1, 35/1, 62, 52, 53, 54, 58. maddeleri gereğince mahkumiyetine,
Sanık ..."un TCK"nın 158/1-f, 204/1, 35/1, 62, 51, 52, 53, 54. maddeleri gereğince mahkumiyetine
Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların mahkûmiyetine ilişkin hükümler, sanıklar ve O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların fikir ve eylem birliği içerinde hareket ederek hakiki çek yaprağının üzerindeki bilgilerin fiziksel kazınma ve silme işlemlerinden sonra tahrifen yeniden husule getirilen suça konu Halkbankası İvedik Org. San. Sit. Ankara Şubesi’ne ait, 07/04/2012 keşide tarihli, 12.000 TL bedelli, seri ... numaralı sahte çeki temyiz dışı sanıklar ... ve ... aracığıyla bankaya ibraz ettikleri, banka çalışanlarının çekin sahte olduğunu fark ederek ödeme yapmadığı, bu suretle sanıkların üzerlerine atılı nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia ve kabul olunduğu olayda;
1-Resmi belgede sahtecilik suçundan sanıkların mahkûmiyetine ilişkin hükümlerin temyiz incelenmesinde;
Sanıkların savunmaları, müşteki beyanı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; sanıkların üzerlerine atılı sahtecilik suçunu işlediklerinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanıkların, atılı suçu işlemediklerine, suç işleme kastıyla hareket etmediklerine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin, ONANMASINA,
2- Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçundan sanıkların mahkûmiyetine ilişkin hükümlerin temyiz incelenmesinde;
Sanıkların savunmaları, müşteki beyanı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; sanıkların üzerlerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediklerinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıkların ve O yer Cumhuriyet savcısının sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a-Sanıklar hakkında TCK"nın 158/1-f maddesinden hüküm kurulurken 24/11/2016 tarih, 6367 sayılı Yasayla yapılan değişiklikten önceki 158/1-son cümlesi uyarınca temel ceza belirlemesinde hapis cezasının 3 yıldan az olamayacağı öngörüldüğü halde 2 yıl belirlenerek hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayini,
b-Sanıkların birlikte hareket ederek suça konu çeki hakkında beraat kararı verilen temyiz dışı sanık ...’e vererek karşılığında 8.500 TL menfaat elde ettiklerinin anlaşılması karşısında, dolandırıcılık suçunun mağdurunun ... olduğu ve menfaat temin edilerek dolandırıcılık suçunun tamamlandığı gözetilmeden, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 35. maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
c-Dolandırıcılık suçundan zarar görenin ... olduğu dikkate alınarak, kovuşturmanın her aşamasında kamu davasına katılma hakkı bulunan mağdura duruşma gününün usulen bildirilip davaya katılma olanağı sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK"nın 234/1-b maddesine aykırı davranılması,
d-5237 sayılı TCK"nın 158/1-f-son maddesi uyarınca temel ceza tayini sırasında adli para cezası miktarının suçtan elde edilen haksız menfaat miktarı 8.500 TL olduğu gözetilmeden, 10.000 TL olduğundan bahisle yazılı şekilde fazla adli para cezası tayini,
e-Adli emanetin 2014/164 sırasında kayıtlı suça konu çekin dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmesi gerekirken, TCK’nın 54. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanıkların ve O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 18/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.