15. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/639 Karar No: 2018/3565 Karar Tarihi: 03.10.2018
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2017/639 Esas 2018/3565 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili istemi üzerine açılmış. Davacı yüklenici, davalı iş sahibi ile tavuk çiftliği hafriyat işleri konusunda anlaşmaya varmış ancak sözleşme bedeli ve ödeme konusunda anlaşmazlık yaşanmıştır. Davacı, toplam iş bedelinin 32.444,00 TL olduğunu belirtmiştir. Davalı ise işin bedelinin taraflarca KDV dahil götürü olarak 24.780,00 TL olarak kararlaştırıldığını iddia etmiştir. Mahkeme, faturaya dayalı icra takibine yönelik itirazın iptali talebinin reddedildiğini belirterek davanın reddine karar vermiştir. Ancak kanun gereği taraflar bedel konusunda mutabık olmadıkları için mahalli piyasa rayiçlerine göre bir inceleme yapılarak karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle mahkeme kararı bozulmuştur. Kararda yer alan kanun maddesi ise 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 481. maddesidir.
15. Hukuk Dairesi 2017/639 E. , 2018/3565 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkin olup mahkemece davanın reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekilince süresi içinde temyiz edilmiştir. Davacı yüklenici davalı iş sahibi olup, taraflar arasında davacıya ait olan tavuk çiftliğinin, hafriyat işlerinin yapılması konusunda sözlü anlaşmaya varıldığı konusunda çekişme yoktur. Uyuşmazlık sözleşme bedeli ve ödemeye ilişkindir. Davacı vekili toplam iş bedelinin 32.444,00 TL olduğunu, 15.000,00 TL davalı tarafından mazot alımı yapıldığını bakiye alacağının, 17.444,00 TL olduğunu belirtmiştir. Davalı vekili ise cevabında; işin taraflarca KDV dahil götürü olarak 24.780,00 TL olarak kararlaştırıldığını, iş sonunda bu bedelin ödendiğini, mahkemeye sunulan faturaların miktar ve tarihlerinin farklı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece sadece davalıya ait işletme defterinde kaydı bulunan ve davalıya tebliğ edildiği ispatlanamayan, faturaya dayalı icra takibine yönelik itirazın iptâli talebinin reddi gerektiğinden bahisle, davanın reddine karar verilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK"nın 481. maddesinde, (818 sayılı mülga BK 366 md.) eserin bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmişse bedel, yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak belirlenir” düzenlemesine yer verilmiştir. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamakla birlikte, eser sözleşmesiyle ilgili akdi ilişkinin varlığı sabittir. Taraflar bedelde mutabık olmadıklarından, bu halde TBK"nın 481. maddesi gereğince işin yapıldığı 2013 yılında mahalli piyasa rayiçlerine göre, gerekirse uzman teknik bilirkişi marifetiyle keşifte yapılarak davacının gerçekleştirdiği imalât bedeli hesaplattırılıp, kanıtlanan ödemeler düşüldükten sonra, sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece açıklanan yasal düzenlemeye göre inceleme yapılarak işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken davanın reddi doğru olmamış, hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 03.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.