19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/17261 Karar No: 2018/903 Karar Tarihi: 22.02.2018
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/17261 Esas 2018/903 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı banka, borcun ödenmemesi üzerine kefilin imzaladığı kredi sözleşmesine dayanarak yapılan icra takibine itiraz etmiş ancak dava reddedilmiştir. Mahkeme, genel kredi sözleşmeleri tüketici işlemi olmadığından davacının tüketici mahkemesinde açtığı davanın Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülmesi gerektiğini belirtmiştir. Kararda 6102 sayılı yasanın 4/1-1 ve 7. maddelerine atıfta bulunulmuştur.
19. Hukuk Dairesi 2016/17261 E. , 2018/903 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davadışı ... arasında düzenlenen 11/11/2010 tarihli kredi sözleşmesini davalının kefil sıfatı ile imzaladığını, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek ihtarname keşide olunduğunu, alacağın tahisli için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek, ... ... 18. İcra Müdürlüğü’nün 2012/22010 sayılı icra takibine yapılan itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı asil, kefalet miktarının 10.288 TL ile sınırlı olduğunu, ayrıca rehin bulunduğundan kendisine karşı takip yapılamayacağını beyan ederek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı ile gelen davada, benimsenen bilirkişi raporuna göre davalının kefil olduğu ve 4077 sayılı yasanın 10. maddesine göre davacının asıl borçluyu takibinin semeresiz kaldığını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Genel kredi sözleşmeleri 6102 sayılı yasanın 4/1-1 maddesinde düzenlenen işlemlerden olup davalı kefilde aynı yasanın 7. maddesine göre açılan işlemler kapsamında tüketici sayılamaz. Bu durumda uyuşmazlığın ticari nitelikte olduğu ve davaya yasa gereği Asliye Ticaret Mahkemesinin bakması gerektiği ve görev hususunun gözetilmesi gerekirken yazılı şekilde somut uyuşmazlıkta uygulama yeri bulunmayan 4077 sayılı yasaya göre Tüketici Mahkemesi sıfatıyla karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı banka yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, 22/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.