MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
HÜKÜM : Mahkumiyet

1- ...Cumhuriyet Başsavcılığının 22/07/2010 tarihli ...esas sayılı iddianamesi ile; ... Aile sağlığı Merkezi Aile hekimi olan şüphelinin, yasal görevlendirme gereği kendisine bağlı köylerden olan ve Aile Hekimliği yönetmeliği gereği gezici hizmet bölgesinde bulunup belirli bir plan dahilinde periyodik olarak giderek hizmet vermesi gereken ... köyüne 2008 ve 2009 yıllarında düzenli gittiğini yazılı olarak beyan etmesine rağmen bu köye gitmediği ve gezici hizmet vermediğinden bahisle açılan kamu davasının yargılamasında edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip, ihmal sureti ile görevi kötüye kullanma suçunun sübutu yönünden vicdani kanıya ulaşan ...Mahkemesinin; sanığın....Köyüne yapmakla yükümlü olduğu gezici sağlık hizmeti yapmamasına rağmen suç tarihleri olan 2008 yılı tüm aylar, 2009 yılı tüm aylar ve 2010 yılı Ocak ayı itibari ile "Gezici Sağlık Hizmetleri Aylık Beyan" formlarını adı geçen köye sağlık hizmeti verilmiş gibi düzenlemiş olması nedeni ile mahkemenin kararı ile çelişki yaratacak şekilde eylemin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağından bahisle suç duyurusunda bulunduğu anlaşılmakla; aynı fiillerle ilgili olarak mükerrer açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK.nun 223/7. maddesi uyarınca reddinin gerekeceği cihetle; öncelikle...Mahkemesinin ....Esas sayılı dosyası getirtilip incelenerek; iddianamede tavsif edilen eylemlerin neler olduğu, sanığın, ... köyüne ilişkin sağlık hizmetlerini aile hekimliğinde verdiğine dair savunması karşısında, sahtecilik iddialarına konu hususların görevi kötüye kullanma suçu kapsamında kalıp kalmadığı belirlendikten sonra; belgelerde sahtecilik suçlarında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinde sahtecilik kastından söz edilemeyeceği ancak görev gereklerine aykırı davranışları nedeniyle kişilerin mağduriyetine ya da kamunun zararına neden olunduğunun veya kişilere haksız bir menfaat sağlandığının tespiti halinde ise eylemin kül halinde zincirleme olarak görevi kötüye kullanmak suçunu oluşturacağı ve aynı eyleminden dolayı hem görevi kötüye kullanmadan hemde resmi evrakta sahtecilikten ceza verilemeyeceği hususları gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucunda sanığın eyleminin ayrıca kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğundan bahisle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması yasaya aykırı;

2-Kabul ve uygulamaya göre de ;5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş;sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.11.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.