Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.04.2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalı belediyenin hafriyat ve kazı çalışması yaparak taşınmazını sulayan su arkı ile taşınmazı arasında kot farkı oluşturması nedeni ile taşınmazını sulayamaz hale geldiğini, verim kaybı oluştuğunu, su arkının eski hale getirilmesi sureti ile elatmanın önlenmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. 1958/7 Esas - 1959/10 Karar sayılı 11.02.1959 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca; bir kamu kurumunun yetkili organları tarafından alınmış kararın uygulanması sebebiyle, hukuku ihlal edilenler tarafından açılmış olan davalarda idari yargı görevlidir. Davalı A.. B.. beyanlarında, davaya konu sulama arkının bakım ve korunmasının da idari görevleri arasında bulunduğunu, bu bakım ve korumanın bir plan ve proje kapsamında yapıldığını savunmuştur. Yapılan işlerden rahatsız olan davacı tarafından elatmanın önlenmesi ve eski hale getirilmesi isteminde bulunulmuş olup davalı belediyenin idari eylem ve işlemlerinden dolayı kişisel hakları doğrudan zarar gören davacı tarafından açılan bu davaya bakma idari yargının görevine girdiğinden mahkemece yargı yolu nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 03.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.