Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/3366
Karar No: 2013/12991

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/3366 Esas 2013/12991 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı Tapu Müdürlüğü'nün yanlış kimlik bilgilerinin düzeltilmesine ilişkin yerel mahkeme kararını temyiz ettiği belirtilmektedir. Mahkeme, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğini kabul etmiştir. Ancak, Tapu Müdürlüğü tarafından yapılan temyiz itirazlarına dayanarak, dosyanın incelenmesi sonucu, mahkemenin yeterli bir inceleme yapmadığı ve mülkiyet aktarımına yol açacak şekilde karar verdiği belirtilmektedir. Kararın, eksik inceleme yapılması nedeniyle bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Kararda, tapu ve kimlik bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanmadan, kaydın düzeltilmesine karar verilmemesi gerektiği belirtilmektedir. Kararda, konuya ilişkin kanun maddeleri de açıklanmaktadır: 6100 sayılı HMK'nin 382/9-ç maddesi, 6100 sayılı HMK'nin 12. maddesi, Türk Medeni Kanunu'nun 702. maddesi'nin son fıkrası, HMK'nin geçici birinci maddesi, 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2013/3366 E.  ,  2013/12991 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : SİNCAN 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 31/12/2012
    NUMARASI : 2012/1526-2012/1703

    Yanlar arasında görülen kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne karar ilişkin olarak verilen karar davalı Tapu Müdürlüğü tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi  raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    Dava; tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Tapu Sicil Müdürülüğü tarafından temyiz etmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan  tüm delillerden; dava konusu 108 ada, 66 ve 69 parsel, 129 ada, 342 ve 343 parsel, 147 ada, 9 parsel, 153 ada, 9 ve 15 parsel, 169 ada, 1 parsel, 129 ada, 83 parsel sayılı taşınmazların 13/10/2011 tarihli, yenileme kadastrosu ile "Mehmet oğlu, Ali Rıza Çakır" adına tescil edildiği, taşınmazların evveliyatında 2214, 2300, 2207, 2193, 1787, 1533, 1532, 295 parsel sayılı taşınmazlar olup 1953 tarihli tapulama çalışmalarında "M... oğlu, A.. R... Ç..." adına tespit ve tescil edildiği, davacının "M... oğlu, A.. R... Ç.." mirasçılarından olduğu, dava dilekçesinde nüfus kaydında 01/01/1919 doğumlu, "M... oğlu, A.. R... Ç.."ın" isminin tapulama tespit çalışmaları sırasında  yanlışlıkla " M... oğlu, A.. R... Ç.." olarak yazıldığını ileri sürerek eldeki davayı açtığı  anlaşılmaktadır.
    Öncelikle belirtmek gerekir ki; taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
    Bu tür işler, 6100 sayılı HMK’nin 382/9-ç maddesi gereğince çekişmesiz yargı usulüne göre Sulh Hukuk Mahkemesinde ve taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan, aynı Yasanın 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülür.
    Kayıt düzeltilmesi ve tespit taleplerini, tapu maliki ile mirasçıları isteyebilir.
    Bunun yanı sıra, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi biri de tek başına tapuda murisin kimlik bilgileri ilgili olarak düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu işlerin, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak talep eden kişinin aktif dava ehliyeti vardır.
    HMK"nin geçici birinci maddesi gereğince “Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmayacağından” kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra yapılan taleplerin tapu müdürlüğüne ilgili sıfatıyla yöneltilerek yapılması gerekir.
    Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.
    1- Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.
    2- Nüfus Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak telep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.
    3- Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.
    4 -İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir.
    5- Tüm bu araştırmalar sonucu hâlâ kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında talebin kabulü yoluna gidilmelidir.
    Talebin niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.
    Tapu müdürlüğü ilgili sıfatıyla yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır.
    Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; dava konusu taşınmazların tapulama tespit çalışmaları sırasında tapu kaydına dayalı olarak tespit ve tescil gördüğü, dayanak tapu kayıtlarının getirtilmediği, çekişmeli taşınmazın halen kim ve kimlerin zilyetliğinde olduğunun, tanıklar ve varsa tespit bilirkişilerin taşınmaz başında dinlenmediği, tapu kaydındaki kişi ile nüfus kaydında adı geçen kişinin aynı kişi olup olmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanmadığı  anlaşılmaktadır.
     O halde; mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde tespit tutanağının dayanağı tapu kayıtlarının gerektiğinde Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden  getirtilmesi, mahallinde keşif yapılarak; dava konusu taşınmazın tapu kayıtlarında malik olarak  görünen kişi  ile aynı kimlik bilgilerine sahip kişilerin veya mirasçılarının dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup-bulunmadığının kendilerinden sorulması, çekişmeli taşınmazın halen kim veya kimlerin zilyetliğinde olduğunun, tanıklar ve varsa tespit bilirkişilerin taşınmaz başında dinlenerek açıklığa kavuşturulması, varılacak sonuç çerçevesinde mülkiyet aktarımına yol açmayacak şekilde karar verilmesi, tespit edilen kişilerin hak iddia etmeleri karşısında bu hususun ayrı bir davanın konusunu  oluşturduğu gözetilerek davanın reddi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.  
    Davalı Tapu Müdürlüğünün bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 19.09.2013  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi