Ceza Genel Kurulu 2017/1053 E. , 2020/131 K.
"İçtihat Metni"
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 3. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 440-283
Ormandan ağaç kesme suçundan sanık ..."ın 5728 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun’un 91/1-(1. cümle) ve 91/4, TCK’nın 62, 50/1-a, 52/2, 52/4, 6831 sayılı Kanun"un 108/4 ve 54/1-4 maddeleri uyarınca hapisten çevrilen 6.000 TL ve doğrudan verilen 3.320 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, taksitlendirmeye ve müsadereye ilişkin Yalova (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 19.11.2012 tarihli ve 454-1146 sayılı hükmün, sanık ve katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesince 11.09.2014 tarih ve 18203-29165 sayı ile;
"SS Kurtköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifine dikili kesim için teslim edilen 143 numaralı bölmeden kaçak kesilen 384 adet ağacın bizzat sanık tarafından kesildiği veya kesenleri azmettirdiği ya da kesim işine yardım ettiği hususunda bir delil olmaması karşısında, damgasız kesim yapanların tespiti için Cumhuriyet Başsavcılığına yapılacak suç duyurusunun ardından açılacak dava ile bu davanın birleştirilmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesi ile sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi," isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ise 23.12.2014 tarih ve 440-283 sayı ile önceki hükümde direnilmesine karar vermiştir.
Direnme kararına konu bu hükmün de sanık ve katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yalnızca sanığın temyiz itirazlarının değerlendirildiği 17.10.2016 tarihli ve 58885 sayılı "bozma" istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gelen dosya, Ceza Genel Kurulunca 14.12.2016 tarih ve 1297-2031 sayı ile 6763 sayılı Kanun"un 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 3. Ceza Dairesince 28.09.2017 tarih ve 46-11785 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı ormandan ağaç kesme suçundan eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulup kurulmadığının belirlenmesine ilişkin ise de Yargıtay İç Yönetmeliği"nin 27. maddesi uyarınca öncelikle, katılan ... vekilinin temyiz talebi hususunda mevcut tebliğnamede bir görüş bildirilmediğinden, bu hususta ek görüş bildirilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmesinin gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamından;
Yerel Mahkemenin sanığın mahkûmiyetine dair ilk hükmünün, katılan ... vekili ile sanık tarafından temyiz edildiği, Özel Dairece yapılan incelemede hükmün bozulmasına karar verildiği, Yerel Mahkemenin ilk hükmünde direndiği, direnme kararına konu bu hükmün de katılan ... vekili ile sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine düzenlenen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.10.2016 tarihli ve 58885 sayılı tebliğnamesinde yalnızca sanığın temyiz itirazlarının değerlendirildiği, katılan vekilinin temyiz talebi hususunda ise bir görüş bildirilmediği anlaşılmaktadır.
Ön sorunun çözümünde isabetli bir hukuki sonuca varılabilmesi için öncelikle konu ile ilgili yasal mevzuat üzerinde durulmalıdır.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Başyardımcısı ile yardımcılarının görevleri” başlıklı 28. maddesi;
“Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Başyardımcısı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilinin vereceği görevleri yapar. Özel hükümler saklı kalmak kaydıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Vekilinin yokluğunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına vekillik eder. Başyardımcının da bulunmadığı zamanlarda bu görevi en kıdemli Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıyardımcısı yapar.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıyardımcıları, kendilerine verilen dosyaların tebliğnamelerini, karar düzeltme ve itiraz yoluna başvurma işlemlerini Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı adına düzenler ve onun yerine imza ederler. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının vereceği diğer işleri görürler.
Zamanaşımı Türk Ceza Kanununun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (5) ve (6) numaralı bentleri kapsamında olan suçlara ilişkin dava dosyaları temyiz üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tebliğname düzenlenmeksizin ilgili daireye gönderilir. Daire kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının karar düzeltme ve itiraz kanun yollarına başvurma yetkisi vardır.” biçiminde hüküm altına alınmıştır.
Yargıtay İç Yönetmeliği"nin 37. maddesi ise;
“Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı yardımcılarının görevleri:
1- Verilen işleri süresinde ve eksiksiz inceleyip Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı adına düzenleyecekleri ve imza edecekleri tebliğnamelere bağlıyarak sonuçlandırmak,
2- Dairelerden çıkan ilâmları uygulama, içtihat ve tebliğnamelere uygunluk açılarından inceleyerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının görüşüne göre karar düzeltme veya itiraz yollarına gitmek,
3- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı başyardımcısı tarafından düzenlenecek sıraya göre Ceza Genel Kurulu ile dairelerin duruşmalarına katılarak düşüncesini bildirmek,
4- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı başyardımcısı tarafından düzenlenecek sıraya göre ceza dairelerinin günlük çalışmaları sona erinceye kadar çalışma saati dışında nöbet tutmak,
5- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından verilecek ve ayrıca kanun ve yönetmelikle verilen diğer görevleri yapmaktır.” şeklindedir.
Anılan Kanun ve Yönetmelik maddeleri uyarınca Yerel Mahkemece verilen kararların temyiz yoluyla incelenmesinde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca o konudaki hukuki görüşün açıklandığı bir tebliğnamenin düzenlenmesi zorunlu olduğu gibi, 1412 sayılı CMUK"nın 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca karar tarihi itibarıyla uygulanması gereken 316. maddesinin 3. fıkrasına göre de hükmün temyiz edilmesi hâlinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenecek tebliğnamenin, hükmü temyiz etmeleri veya aleyhlerine sonuç doğurabilecek görüş içermesi hâlinde sanık veya katılan ya da vekillerine dairesince tebliğ olunması da zorunludur.
Bu açıklamalar ışığında ön sorun değerlendirildiğinde;
Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükmünün katılan ... vekili ile sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 17.10.2016 tarihli ve 58885 sayılı tebliğname düzenlenmiş ise de bu tebliğnamede katılan vekili tarafından gerçekleştirilen temyiz istemi ve nedenleri değerlendirilmiş değildir. Yargıtay Kanunu"nun 28 ve Yargıtay İç Yönetmeliği"nin 37. maddeleri uyarınca Yerel Mahkemece verilen kararların temyiz yoluyla incelenmesinde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, tüm temyiz edenlere yönelik hukuki görüşün açıklandığı bir tebliğnamenin düzenlenmesi zorunludur.
Bu nedenle, katılan vekili ve sanık tarafından açılmış bulunan temyiz davasına dayalı olarak Ceza Genel Kurulunca inceleme yapılabilmesi için, öncelikle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca katılan vekili tarafından ileri sürülen temyiz nedenlerinin de değerlendirildiği bir ek tebliğnamenin düzenlenmesi gerektiğinden, dosyanın ek tebliğname düzenlenmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Hükmün katılan ... vekilince de temyiz edilmiş olması nedeniyle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca katılan vekili tarafından ileri sürülen temyiz nedenlerinin de değerlendirildiği ek tebliğname düzenlenmesinin sağlanması ve Özel Dairece direnme kararının yerinde görülüp görülmediğine ilişkin değerlendirme yapıldıktan sonra dosyanın, Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 25.02.2020 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.