Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/431 Esas 2016/3900 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/431
Karar No: 2016/3900
Karar Tarihi: 25.04.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/431 Esas 2016/3900 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, internet kafede tanıştığı katılandan öğretmen ataması için yardım edeceğini söyleyerek 150 TL aldı ve daha sonra işe yerleştirme konusunda pazarlık sonucu 10.000 ABD dolarında anlaştı. Ancak sanık, katılanı işe yerleştirmediği gibi parasını da iade etmedi. Bu durum dolandırıcılık suçunu oluşturdu ve sanık mahkûm oldu. Hapis cezasında TCK'nın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılırken, para cezasında herhangi bir indirim uygulanmadı. Sanığın, yol ve yemek masrafı adı altında aldığı 150 TL'lik eylemi, TCK'nin 43/1. maddesi kapsamında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği göz ardı edildi.
TCK'nın 158/2. maddesi nitelikli dolandırıcılığa ilişkin kanun maddesidir. TCK'nın 62. maddesi ise hapis cezasında indirime ilişkin kanun maddesidir. TCK'nın 43/1. maddesi ise zincirleme suça ilişkin kanun maddesidir.
15. Ceza Dairesi         2016/431 E.  ,  2016/3900 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık


Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, internet kafede tanıştığı ve öğretmen ataması beklediğini öğrendiği katılana başbakanı tanıdığını, bu işi yaptıracağını, masrafları olacağını, genel merkeze bağış yapacağını söyleyerek, katılandan 150,00 TL yol ile yemek masrafı aldığı, sonraki günlerde ise işe yerleştirme konusunda pazarlık sonucu 10.000,00 ABD dolarında anlaştıkları, paranın yarısını peşin veren katılanı, işe yerleştirmediği gibi parasını da iade etmediği anlaşıldığından, eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş olup, katılanın her halükarda KPSS puanıyla işe girdiği dikkate alınarak katılanı işe yerleştirme imkânının olmadığını bildiği halde hileli hareketlerde bulunup menfaat temin etmesi nedeniyle yapılacak bir incelemenin sonuca etkisinin olmayacağının anlaşılması ile başbakanı tanıdığından dolayı katılanı işe yerleştirebileceğini belirtmiş olması nedeniyle TCK’nın 158/2. maddesinde yer alan nitelikli dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluştuğu; yine hapis ile adli para cezalarının belirlenmesi sırasında gerekçe gösterilerek alt sınırdan uzaklaşılmasına bir isabetsizlik görülmediğinden bu yönlerden bozma isteyen tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmiştir. Öte yandan nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm kurulurken, hapis cezası yönünden TCK’nın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılmasına rağmen, para cezasında herhangi bir indirimin uygulanmaması usul ve yasaya aykırı ise de, kazanılmış hak nedeniyle sonuç cezanın 10 ay hapis ve 250 gün karşılığı adli para cezasına dönüştürülmüş olması nedeniyle belirtilen aykırılığın sonuca bir etkisinin görülmediği; yine, sanığın, şikâyetçiden yol ve yemek masrafı adı altında 150,00 TL aldıktan sonra 10.000,00 ABD Doları hususunda anlaşıp, 5.000,00 Doları alması şeklindeki eylemi dolayısıyla TCK’nın 43/1. maddesinde yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, hukuka aykırı olarak elde edilmiş deliller doğrultusunda karar verildiğine ve kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin sanık müdafinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 25.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.