12. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/7459 Karar No: 2010/18937 Karar Tarihi: 13.07.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/7459 Esas 2010/18937 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2010/7459 E. , 2010/18937 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samandağ İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 18/06/2009 NUMARASI : 2009/1-2009/28
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu adına gönderilen 103 davetiyesine (örnek 58) ilişkin tebligat parçasında, tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanunun 21.maddesine göre yapıldığı belirtilmiş ise de, Tebligat Tüzüğünün 28.maddesine uyulmadığı görülmüştür. Tüzüğün anılan maddesine göre önce muhatabın adreste neden bulunmadığının komşu, kapıcı, yönetici, zabıta amir ve memurları vs. gibi kimselerden sorulması, beyanlarının tebliğ tutanağına yazılıp altının imzalatılması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumun yazılı olarak belirlenip tevsik edilmesi ve daha sonra tebliğ evrakının zabıtaya veya muhtara bırakılması suretiyle tebliğ işleminin tamamlanması gerekir (HGK. 20.12.1993 T.1993/18-778 E, 1993/876 K.) (HGK. 25.01.2006 T. 2005/2-772 E. 2006/17 K.) . Somut olayda muhatabın adreste bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra gelip gelmeyeceği araştırılmadığı gibi beyanı alınan komşusunun imzası da alınmadığından tebligat bu haliyle usulsüzdür. Borçlu da şikayetinde hacizden haberi olmadığını iddia ettiğine göre, bu iddiası usulsüz tebligat şikayetini de kapsar. Bu durumda mahkemece işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin süresinde olmadığından bahisle reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13/07/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi