4. Hukuk Dairesi 2016/15987 E. , 2019/743 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 12/09/2014 gününde verilen dilekçe ile sulama bedeline ilişkin alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2) Davalının diğer temyiz itirazına gelince;
Dava, sulama bedeli alacağına ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde harca esas değeri 500,00 TL olarak göstererek icra takibine yönelik itirazın iptali isteminde bulunmuş, 05/10/2015 havale tarihli dilekçesiyle itirazın iptali davasını alacak davası olarak ıslah ederek, dava değerini 11/09/2015 tarihli bilirkişi ek raporu uyarınca artırmış, 1.860,60 TL asıl alacak ve 6183 sayılı Kanun uyarınca hesaplanan gecikme zammının tahsilini istemiştir. Mahkemece benimsenen bilirkişi ek raporunda işlemiş faiz, 6183 sayılı Kanunun 51. maddesinde düzenlenen gecikme zammı oranı üzerinden hesaplanmıştır. Yerel Mahkemece, asıl alacak ve işlemiş gecikme zammının, asıl alacağa 6183 sayılı Kanunda belirtilen oranlarda işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmiştir.
6172 sayılı Sulama Birliği Kanunu’nun “Alacakların Tahsili” başlıklı 13. maddesinde, birliklerin gelirlerini birlik ana statüsünde belirtilen usul ve esaslara uygun olarak tahsil edeceği, birliklerin İİK hükümlerine göre alacakların tahsili yoluna başvuracağı düzenlenmiştir. Davacı birliğe ait Ana Statünün “Birlik Gelirlerinin Takip ve Tahsil Usulü” başlıklı 46. maddesinde de, birliğe ödemelerini birlik meclisince belirlenen süre içinde yapmayan su kullanıcıları hakkında alacak takibinin, Borçlar Kanunu ve İcra İflas Kanunu hükümlerine göre yapılacağı belirtilmektedir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un 1/1. maddesinde, Devlete, il özel idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait yargılama gideri, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer"i kamu alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız eylem ve haksız iktisaptan (sebepsiz zenginleşmeden) doğanlar dışında kalan ve kamu hizmetleri uygulamasından mütevellit olan diğer alacakları ile bunların takip giderleri hakkında bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı, 2. maddesinde, çeşitli kanunlarda Tahsili Emval Kanununa göre tahsil edileceği bildirilen her çeşit alacaklar hakkında da bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı, 3. maddesinde, bu Kanundaki kamu alacağı teriminin, 1. ve 2. maddeler kapsamına giren alacakları ifade ettiği belirtilmiştir.
Aynı Kanunun 51. maddesinde, mahkemelerce verilen adli para cezaları ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na göre uygulanan vergi ziyaı cezaları dışında kalan diğer ceza mahiyetindeki amme alacaklarına, özel yasalarındaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, gecikme zammı tatbik edilmeyeceği düzenlenmiştir.
Eldeki dava, 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu kapsamında sulama bedeli alacağına ilişkin olup, 6183 sayılı Kanunda düzenlenen gecikme zammının bu nev’i alacaklar için istenmesi yasal değildir.
Şu halde mahkemece, 6183 sayılı Kanun uyarınca gecikme zammı uygulanması isteminin reddi gerekirken, yukarıda açıklanan yönler ve yasal düzenlemeler gözetilmeyerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.