(Kapatılan)15. Hukuk Dairesi 2021/2083 E. , 2021/1815 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
İLK DRC. MHK. :İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
İİK 285. maddesi “Borçların vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlunun... konkordato talep edebileceği” hükmünü içermektedir.
Konkordato hukuki niteliği itibarıyle belli bir alacaklı çoğunluğunun muvafakat etmesi halinde borçlunun ekonomik faaliyetine devam etmesine imkan veren, resmi organın katılımıyla sağlananan özel bir cebri icra alternatifidir.
Ekonomik darboğazların sermaye şirketleri açısından aşılmasını sağlamak maksadıyla devlet çeşitli enstrümanlar kullanmaktadır. 7101 sayılı Kanunla uygulanmasına son verilen iflasın ertelenmesi bu yollardan biri idi, uygulamadaki denetim zayıflığı bu kurumun kötüye kullanılmasının yolunu açtı ve sakıncaları çoğalınca uygulanmasından vazgeçildi.
İflas ertelemenin yürürlükten kaldırılması ile yerine daha önceden Kanunumuzda olmasına rağmen bazı sebeblerle uygulaması çok az olan konkordato revize edilerek ekonomik darboğazda olan sermaye şirketleri ve şahısların bu durumdan kurtulmaları ve ekonomiye tekrar katkıda bulunmalarının yolunun açılması hedeflendi.
Gerek iflas erteleme, gerekse konkordatonun amacı iyiniyetli olan borçlunun borçlarını ödeyebilmesinin yolunu açmaktadır. Konkordato bazı yazarların da kabul ettiği şekliyle alacaklı ile borçlu arasında devlet kontrolünde yapılan özel bir sulh sözleşmesidir. Devlet kontrülünü mahkeme eliyle kullanmaktadır. Burada kontrolün kullanılması sırasında müdahalenin ne oranda olacağı konkordato kurumunun genel olarak başarısına etken olacaktır. Katı müdahaleler bu başarının önüne geçebilir. Hakim müdahalede bulunurken konkordatonun tasdiki için Kanunda belirlenen şartların yanında, genel ekonomik durumu, borçlunun geçmiş halini talepte iyiniyetli olup olmadığını da değerlendirerek sonuca gitmelidir. Alacaklı ve alacak miktarının nisabın çok üstünde bir kesim tarafından kabul edilen konkordato projesinde projeye olumlu oy kullanan büyük kesimin kabullerine değer vermek ve sonuca bu düşünceyi hakim kılmak gerekir.
Konkordato hukukumuzda daha önce olmayan rehinli alacaklılarla müzakere (İİK 308 h) adi konkordatonun işlerliğini kuvetlendirmek, konkordatodan etkilenmeyerek rehnin paraya çevrilmesi yoluyla alacağına kavuşabilecek alacaklıyı projenin içine katmak için yapılan bir düzenlemedir. Bu madde adi konkordatonun önüne engel olarak çıkartılan ve rehinli alacaklılarla anlaşma olmadığı takdirde adi konkordatonun şansını sonlandıran bir düzenleme değildir. Rehinli malın satışının ertelenmesi (İİK 307) konkordatonun başarıya ulaşması için gerekli ise mahkemece alınması gerekli kararlardandır.
Tüm bunların yanında konkordato sadece dava tarihindeki durum nazara alınarak karar verilmesi gereken dava teorisine bağlı davalardan değildir. Talep sonrası gelişmeler, muhtemel olgular nazara alınarak karar verilmelidir.
Somut olayda; borçlunun borca batık olmadığı, adi alacaklıların % 80’inin konkordato projesine onay verdiği, rehinli alacak sahiplerinden en büyük alacaklı QNB Finansbank ile yargılamanın devamı sırasında anlaşma sağlandığı, borçlunun iyiniyetli olmadığı konusunda herhangi bir iddia ve olguya rastlanmadığı, rehinli malların satışının ertelenmesi konusunda talepte bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Az yukarıda belirtildiği üzere katı uygulanan konkordato kuralları ne alacaklı ne de ekonomiye katılması amaçlanan borçluya fayda sağlamaz. Aksine % 80 gibi çoğunlukla borçluyla anlaşma sağlamak isteyen alacaklının durumunu da kötüleştirir. Rehinli alacaklılarla anlaşma sağlanmaması konkordatonun tasdikine engel değildir. Kaldı ki en büyük alacaklı banka borçlu ile anlaşma sağlamıştır.
Bu durumda mahkemece dava teorisine bağlı olmayan konkordato talebinde büyük bir nisapla projenin kabul edildiği olgusu, bankaların talepten sonra borçlu ile anlaşmaları, projenin başarıya ulaşması için gerekir ise rehinli malların satışının durdurulabileceği hususları üzerinde de durularak konkordato talebinin yeniden değerlendirilmesi gerekirken, sadece rehinli alacaklılarla müzakerelerin olumlu geçmemesi gerekçe gösterilerek projenin başarıya ulaşma sansının bulunmadığı sonucuna varılması ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş esastan red kararının kaldırılarak kararın bu gerekçelerle bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacılar lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 20.04.2021 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
- MUHALEFET ŞERHİ-
Konkordatonun tasdiki şartları İİK nın 305. maddesinde belirtilmiştir. Bu şartlardan biride, “borçlunun teklif ettiği tutarın kaynakları ile orantılı olmasıdır”. Mahkemenin, söz konusu orantının bulunup bulunmadığını komiser veya bilirkişi marifetiyle resen tespit ettirmesi gerekir. Bu tespit yapılırken borçlunun aktif ve pasifleri reel olarak ele alınmalı ve borçlulara tahsis edilen “net aktif” miktar ile ödenecek miktar arısındaki fark, Kanunun aradığı oranda olup olmadığı ortaya konulmalıdır. Borçlunun “net aktifi” alacaklılara önerilen meblağı karşılayacak miktarda değilse tasdik talebi reddedilmelidir .
Somut olayda, alanında uzman üç kişilik komiser heyetinden alınan raporda; özetle, “rehinli alacaklılarla müzakere yapılmadığı, dolayısıyla proje kapsamında bulunan taşınmazların cebri icra yolu ile satılacağı, bu durumda teklif edilen ödeme planına uygun ödeme yapılmasının mümkün olmayacağı”, görüşü belirtilmiştir.
Rapor doğrultusunda ilk derece mahkemesi konkordato tasdik talebinin reddine, istinaf mahkemesi ise istinaf isteminin esastan reddine karar vermiştir. İlk derece mahkemesi ve istinaf mahkemesi kararları İİK nın 305. Maddesine uygun olması ve onaması gerekirken bozmaya dair Sayın çoğunluğun kararına muhalifim.