1. Hukuk Dairesi 2021/3356 E. , 2021/5943 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil - tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hükmün, istinaf edilmesi üzerine; ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu vurgulanarak kararın sonucu itibariyle doğru bulunduğundan istinaf başvurusunun reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 22/10/2021 Cuma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden ve temyiz edilen gelmediler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşüldü:
Davacılar ... ve ..., tapu kaydı ve ifraz nedeniyle davalılar adına tespit ve tescil edilen ... ve ... parsel sayılı taşınmazların tespitine esas alınan tapu kaydının muris tarafından muvazaalı olarak davalılara temlik edildiğini ileri sürerek taşınmazların tapu kaydının iptali ve miras payları oranında adlarına tescili, mümkün olmaması halinde taşınmaz bedelinin tazmini istemiyle dava açmışlardır.
Davalılar, hak düşürücü sürenin geçtiğini, satışın gerçek olduğunu ve muvazaanın bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece taşınmazların kadastro tutanaklarında murisin satış beyanı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün, istinaf edilmesi üzerine; ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu vurgulanarak kararın sonucu itibariyle doğru bulunduğundan istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Hemen belirtilmelidir ki, tereke miras bırakanın ölümü ile intikal edeceğinden ve terekenin açılmasıyla mirasçılar tereke üzerinde hak sahibi olacaklarından, bu tür isteklerde dava hakkı murisin ölümüyle ortaya çıkar. Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesi hükmünde öngörülen hak düşürücü sürenin uygulanmasında da murisin ölüm tarihi büyük önem taşır. Anılan yasal düzenlemede, kadastro tespit tutanağında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemeyeceği ve dava açılamayacağı hükme bağlanmıştır. Başka bir ifadeyle, dayanılan hakkın kadastro tespit tutanağının tanzim tarihinden önce doğması halinde anılan sürenin uygulama imkanına kavuşacağı açıktır. Tutanağın tanziminden sonra doğan haklara ilişkin açılan davalarda hak düşürücü sürenin uygulama yeri yoktur.
Somut olayda, kadastro tespitinin 1969 yılında yapıldığı, miras bırakanın ise kadastro tespitinden sonra 1979 yılında öldüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda, Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin eldeki dava bakımından uygulanamayacağı tartışmasızdır.
Hal böyle olunca, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken Bölge Adliye Mahkemesinin hak düşürücü sürenin geçtiği yönündeki kabulü doğru değildir.
Davacılar vekilinin değinilen yön itibariyle yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nın 371/1-a maddesi gereğince ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK"nun 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, 22/10/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.