15. Ceza Dairesi 2016/713 E. , 2016/3874 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suretiyle iftira
HÜKÜM : a-TCK"nın 158/1-a, 62, 52/2-4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
b-TCK"nın 268/1 delaletiyle aynı Kanun"un 267/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suretiyle iftira suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
5237 sayılı TCK"nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alınarak, bu hususun, koşullarının oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Müşteki ve komşularının evlerinin önünde oturdukları sırada, sanığın gelerek kızının hasta olduğunu, yardıma muhtaç olduğunu belirterek yardım istediği, müştekinin de yardım ettiği, bu sırada sanığın müştekinin yanına oturarak, fal baktığını, dertlere deva olduğunu söylediği, müştekinin de nişanlı olan kızının rahatsızlığından bahsettiği, sanığın, müştekiyle yalnız kalmak için orda bulunan müştekinin komşularına, ""siz eve gidin namaz kılın gelin"" dediği, daha sonra kızının bileziklerinden iki tanesini okuması için getirmesini istediği, müştekinin getirdiği bilezikleri alarak “sen içerde git namaz kıl, ben de camide gidip abdest alıp geleyim ve bu altınları okuyayım” diyerek altınları alıp gittiği, sanığın beş dakika sonra altınlarla birlikte geri geldiği, altınlara okuduğunu söylediği, tekrar geri gelmesi nedeniyle müştekide güven oluşturduğu, bu sefer diğer altınları ve varsa parayı da getirmesini istediği, paraları da okuyarak çoğaltacağını, sıkıntıların geçeceğini belirttiği, müştekinin üç bilezik, set, bir çift küpe ve 1.000 TL parayı getirip sanığa verdiği, sanığın, “sen namaz kıl, ben bunları okuyup, çoğaltıp saat 17:00"da geleceğim,” dediği, müşteki ilk ifadesinde, sanığın sadece parayı götürdüğünü sandığını, ama sanığın kendisinin namaz kılarken altınlarını da aldığını sonradan anladığını söylediği, daha sonraki ifadesinde ise sanığın kendi getirdiği sudan kendisine içirdikten sonra sonra etrafa boş boş baktığını, bu arada altın ve paraların da gittiğini belirttiği, on beş gün sonra yine fal bakarken görülen sanığın yakalanarak müşteki tarafından kesin olarak teşhis edildiği, yakalanınca kendi adı yerine kardeşi olduğunu söylediği ..."nın kimlik bilgilerini verdiği, yapılan parmak izi incelemesi sonucunda sanığın gerçek kimliğinin tespit edildiği, böylece sanığın nitelikli dolandırıcılık ve başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık, katılan ve tanık beyanları ile dosya kapsamına göre, suçların sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Sanığın, 18/08/2006 tarihinde yakalandığı, başkasına ait kimlik bilgilerini kullandığı, 19/08/2006 tarihinde yapılan parmak izi incelemesinde, sanığın başkasına ait kimlik bilgilerini kullandığının tespit edildiği, bu tespitten sonra sanık alınan ifadesinde suçunu ikrar etmek zorunda kaldığı, buna göre, sanığın kendiliğinden etkin pişmanlık göstermediği dikkate alınarak TCK"nın 267/2 maddesindeki koşulların oluşmadığının anlaşılması karşısında tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ve müdafiinin herhangi bir gerekçeye dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 25/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.