16. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/6249 Karar No: 2014/4017 Karar Tarihi: 07.04.2014
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/6249 Esas 2014/4017 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2014/6249 E. , 2014/4017 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAMSUN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/06/2013 NUMARASI : 2012/737-2013/394
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dava konusu E.. Köyü çalışma alanında bulunan 138 ada 2 parsel sayılı 20819,89 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ve bağış nedeniyle eşit paylarla davalılar adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar Halit ve K.. K.., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava konusu taşınmazın bir bölümünün adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 6100 sayılı HMK"nın 114 /ı maddesi gereğince daha önce açılmış ve halen görülmekte olan bir davanın bulunması nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece dava konusu E. 138 ada 2 parsel saydı taşınmazın Kadastro Mahkemesinde devam eden davası bulunduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Dava konusu E. 138 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tespitinin; dosyada bulunan kadastro tutanak sureti ve tapu kayıt örneğinden süresinde Kadastro Mahkemesinde dava açılmadığından 30.12.2008 tarihinde kesinleştiği, dava konusu taşınmazın, dosya içerisinde bulunan Tekkeköy Kadastro Mahkemesinin 2009/27 Esas, 2010/1 Esas ve Samsun Kadastro Mahkemesinin 2012/16 Esas sayılı dava dosyalarında da dava konusu olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle; tespiti kesinleşen dava konusu taşınmaz yönünden, tarafların iddia ve talepleri doğrultusunda yöntemince araştırma yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de dava konusu taşınmazın tespiti kesinleşmediği ve taşınmaz hakkında Kadastro Mahkemesinde derdest dava olduğu dikkate alınarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 07.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.