8. Hukuk Dairesi 2012/9620 E. , 2012/13062 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı
... ile... ...aralarındaki katılma alacağı davasının kısmen kabulüne dair ... 2. Aile Mahkemesinden verilen 25.05.2012 gün ve 806/567 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davalı tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 25.12.2012 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı ... ...geldi. Başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:
K AR A R
Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde edinilen dava konusu taşınmazların edinilmelerinde vekil edeninin yurt dışında çalışmalarından elde ettiği gelirlerin kullanıldığını, davalının herhangi bir geliri bulunmadığını, ayrıca davalının döviz hesabında bulunan paranın tamamının da vekil edenine ait olduğunu, tüm ödemeleri vekil edeninin yapmasına rağmen tapuların davalı adına bulunması sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak taşınmazlar ve binalar bakımından 250.000 TL bankadaki para bakımından 100.000 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, taşınmazlar ve bankadaki paranın vekil edenine ait çalışma ile elde edilen gelir, ailesinin yardımları ve hediye altınların satışı ile elde edilen parayla elde edildiğini, evlilik içinde satın alınarak davacı adına tapuya kaydedilen tüm taşınmazları sattığını, bankadaki paralarını çekerek hesaplarını kapattığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemenin davacının uzun yıllar yurt dışında çalıştığı ve elde ettiği gelirlerle dava konusu malların edinildiği, banka hesabındaki paranın da davacının geliri ile oluşturulduğu, davalının 22.7.1988 tarihinden sonra herhangi bir çalışması olmadığı, aldığı kıdem tazminatının mahkeme kararı ile iade edildiği, davalının 2002 yılı öncesindeki alımlarda katkısını ispat edemediği, 2002 yılı sonrası edinilen mallar bakımından ise kadının yarı oranda yasal hakkı bulunduğu gerekçesi ile davacının davasının kısmen kabulüne, davacının 697 ada 92 parsel üzerindeki 14 nolu bağımsız bölüm için 325.000 TL 3974 parsel üzerindeki 18 nolu asma katlı işyeri için 130.000 TL, Altınova’daki 39 nolu villa için 200.000 TL, 40 nolu villa için 170.000 TL değer artış payı ve davalının Ziraat Bankasındaki hesabında bulunan 100.000 TL’nin yarısı 50.000 TL katılma alacağı olduğu kabul edilerek taleple bağlı kalınmak suretiyle 300.000 TL’nin dava tarihinden itibaren faizi ile davalıdan tahsiline, davacının fazlaya dair istemlerinin saklı tutulmasına ilişkin ilk kararı davalı vekilinin temyizi üzerine Dairenin 15.5.2011 tarih 2010/7212 Esas 2011/2855 Karar sayılı ilamı ile 18 numaralı işyeri ile banka hesabındaki para bakımından onanmasına, 14 numaralı mesken ile 39 ve 40 numaralı villalar ile ilgili hükmün ise bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda Altınova 7220 parseli 39 numaralı parsel yönünden 118.717 TL., 40 numaralı villa yönünden 143.000 TL katkı payı alacağının, Pendik 697 ada 92 parselde 14 numaralı bağımsız bölüm yönünden 250.000 TL değer artış payının yasal faizi ile beraber davalıdan tahsiline, sair hususlarda tekrardan karar vermeye yer olmadığına karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... ...tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 1.7.1988 tarihinde evlenmişler, ...’nin 16.5.2005 tarihinde açtığı dava sonunda boşanmışlar ve karar 26.11.2007 tarihinde kesinleşmiştir. Başka mal rejimi seçilmediğinden; taraflar arasında evlilik tarihinden 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM.nin 170. m.), 1.1.2002 tarihinden mal rejiminin sona erdiği ve boşanma davasının açıldığı 16.5.2005 tarihine kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK. 202 ve 4722 s.Yürürlük K.m.10/1.m). Dava konusu taşınmazlardan 697 ada 92 parsel üzerindeki 14 numaralı bağımsız bölüm 16.11.1996, Altınova’da bulunan 39 numaralı yazlık villa 2.9.2001 ve 40 numaralı yazlık villa ise 3.12.1998 tarihinde satın alınarak davalı kadın adına tapuya kaydedilmişlerdir. Dava dilekçesi ve dosya kapsamına göre davacının talebinin mahkemenin de kabulünde olduğu üzere 14 numaralı mesken ile 39 ve 40 numaralı villalar bakımından katkı payı alacağı niteliğinde olduğu açıktır.
Bozma ilamında 14 numaralı mesken ile 40 numaralı villanın edinme tarihine kadar davalı kadının herhangi bir geliri olmadığı, edinilen malların davacının yurt dışında çalışarak elde ettiği gelirlerle alındıkları, her ne kadar davalı adına tapuya kayıt edilmişler ise de bedellerinin tamamının davacı ... tarafından ödendiği, alımlarda erkeğin katkı oranının % 100 olarak kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı açıklandıktan sonra katkı payı alacağı hesabında dikkate alınması gereken değerlerin 6.6.2005 dava tarihindeki 14 numaralı mesken için 250.000 TL, 40 numaralı villa için 143.500 TL olması gerektiği açıklanarak bozma sevk edilmiştir. Dava konusu 39 numaralı villa yönünden ise bu taşınmazın edinildiği 3.9.2001 tarihine kadar kadının tütün işletmelerinde işçi iken 15.1.1999 tarihinde emekli olduğu, halen bankadan da aylık aldığı ve buna göre az da olsa bir miktar geliri bulunduğu kabul edilerek katkı payı alacağı hesabı yapılması gerektiği açıklanmış, bulunacak katkı oranı ile 6.6.2005 dava tarihine göre belirlenen 169.000 TL değerin çarpılması gerektiği belirtilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak 39 numaralı villa bakımından katkı payı alacağı hesabı için bilirkişiden rapor alınmış, dava tarihindeki üç parça taşınmazın sürüm değerleri dikkate alınarak yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilamında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine, özellikle hakkaniyet ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkeleri de dikkate alındığında hükme esas alınan değerler ve bilirkişi hesabında bir isabetsizlik görülmediğine göre aşağıda yazılı husus dışındaki davalı ... Bayraktar’ın diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak üç parça taşınmazla ilgili 250.000 TL alacak ve banka hesabındaki para için 100.000 TL talep edilmiş, yargılama sırasında herhangi bir ıslah isteğinde bulunulmamıştır. İlk hükümde de taleple bağlı kalınarak 300.000 TL"nin dava tarihinden hesap edilecek faizi ile davalıdan tahsiline, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmiştir. İlk hükmün onanan kısmı dikkate alındığında banka hesabındaki para bakımından 50.000 TL 18 numaralı işyeri ile ilgili 130.000 TL yönünden karar kesinleşmiştir. Bu durumda davacının 250.000 TL alacak isteğinin 130.000 TL"lik bölümü onanarak kesinleştiğine göre talebe konu olarak 120.000 TL.lik bölümü kalmaktadır. HMK.nun 26. (HUMK. m. 74) maddesine göre hakim tarafların talep sonucu ile bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Mahkeme temyize konu son kararında 39 numaralı villa için 118.717 TL, 40 numaralı villa için 143.000 TL ve 14 numaralı mesken için 250.000 TL katkı payı alacağını doğru olarak hesaplamış ise de bu miktarların toplamını gözeterek ancak 120.000 TL kısmının davalıdan tahsiline, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına şeklinde hüküm kurması gerekirken yasanın amir hükmünü dikkate almadan yukarıda açıklandığı üzere hesaplanan değerlerin tümünün davalıdan tahsiline şeklinde talepten fazlasına karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
Diğer yandan mahkeme kararında hükmedilen miktarların yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de bu yasal faizin hangi tarihten itibaren yürütüleceğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Davacının 14 numaralı mesken, 39 ve 40 numaralı villalar ile ilgili hükmedilen miktarlar yönünden talebin niteliği de gözetilerek kararda yasal faizin başlangıç tarihinin gösterilmemesi de doğru değildir. Bu husus davalı ... ...tarafından temyiz konusu yapıldığına, hüküm davacı tarafça temyiz edilmediğine göre davanın niteliği yanında temyiz edenin sıfatı ile aleyhe bozma yasağı da gözetilerek mahkemece kararda faizin başlangıç tarihinin belirlenmesi gerekirken bu hususta herhangi bir tarih gösterilmemesi usul ve yasaya aykırıdır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... Bayraktar’ın temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 25.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.