12. Ceza Dairesi 2012/33639 E. , 2014/3644 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili ile mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suç tarihinde, .... İlçesi, .... Mahallesi, .... Mevkii, 151 ada, 2 parsel sayılı olup mülkiyeti hazineye ait bulunan, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulunun 18/11/1983 tarih ve 18225 sayılı kararı ile belirlenen “Sit Alanı Bütünü” içerisinde ve aynı zamanda 3. derece doğal sit alanında yer alan taşınmazda, izinsiz olarak 1 adet inşaat malzeme deposu olarak kullanılan sac konteynır ile 1 adet satış ofisi olarak kullanılan konteyner bulunduğunun belirlendiği, tutanak içeriğinde depo olarak kullanılan konteynerin altında beton bulunup bulunmadığı hususunda bir tespitin yer almadığı, soruşturma evresinde Cumhuriyet Savcılığı tarafından icra edilen keşfe katılan inşaat ve arkeolog bilirkişiler tarafından düzenlenen 10/10/2008 tarihli raporda, satış ofisi olarak kullanıldığı anlaşılan konteynırın altında herhangi bir beton imalatının bulunmadığının, diğer yapının tabanında ise kenarlarındaki tek sıra tuğla içine grobeton dökülü olduğunun, sac kaplı deponun altına dökülen grobeton imalatının 2863 sayılı Kanuna göre fiziki ve inşai uygulama niteliğinde bulunduğunun belirtildiği, 21/01/2008 tarihinde belediye görevlileri tarafından düzenlenen tutanak ile suça konu konteynırların sanık tarafından kaldırıldığının tespit edildiği, mahkemece 17/04/2009 tarihinde icra edilen keşfe katılan arkeolog ve inşaat mühendisi bilirkişiler tarafından düzenlenen 08/05/2009 tarihli raporda; suça konu taşınmazda daha önce mevcut olan yapıların sökülmüş olduğu, zemini grobeton olduğu söylenen deponun oturduğu alan ve diğer alanlarda demirli ya da demirsiz bir beton kaidenin bulunmadığı, yapıların toprağa oturan zemininde her hangi bir beton izinin mevcut olmadığı, dosyası içerisinde yer alan 10.10.2008 tarihli bilirkişi raporu ekinde yer alan 3 nolu resimde işyeri tabanında hareket eden iş makinesinin tekerlek izlerinin görüldüğü, söz konusu alanın beton olduğu düşünüldüğünde söz konusu tekerlek izlerinin fotoğrafta görüldüğü şekli ile olmasının mümkün olmadığı, hali hazırda mevcut olmayan ancak daha önceden yer alan iki adet yapının oturduğu zeminde temel vb. şekilde fiziki ve inşai bir faaliyette bulunulmadığı hususlarının belirlendiği, mahkemece 23/02/2010 tarihinde icra edilen keşfe katılan bilirkişiler tarafından düzenlenen 12/03/2010 tarihli raporda ise söz konusu konteynırların konumlandığı yerlerde yapılan küçük çaplı kazı sonucunda yer ile bağlantılı olacak şekilde herhangi bir beton izine rastlanmadığının, dava konusu yapının grobeton mu yoksa sıkıştırılmış mıcır mı olduğu hususunun var olan resimlerden tespit edilemediğinin belirtildiği, ..... Belediyesince sanığın temsile yetkili müdürü olduğu .... Nakliyat ve Ticaret Limited Şirketi adına suça konu 151 ada, 2 parselde inşaat malzemesi ve kömür-odun satışı alanında faaliyet göstermek üzere, 17/10/2006 tarihli işyeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlendiği,sanığın aşamalarda değişmeyen savunmasında, suça konu konteynırların kalaslar ve tuğlaların arasına çakıl dökülmek suretiyle oluşturulan zemin üzerine oturtulduğunu, kesinlikle beton zemin oluşturmadıklarını, belediyeden aldığı işyeri açma ve çalıştırma ruhsatına istinaden suça konu temelsiz yapıları yaptığını beyan ettiği, tanık beyanlarının da suça konu depo olarak kullanılan konteynırın zemininde beton bulunup bulunmadığı hususunda çelişkiler içermesi karşısında, şüpheden sanık yararlanır ilkesi de nazara alınarak sanık tarafından suça konu 3. derece doğal sit alanına temelsiz olarak basit nitelikte iki adet konteynır konulduğu, soruşturma evresinde suça konu konteynırların kaldırıldığı, söz konusu konteynırların kaldırılması ile inşai ve fiziki müdahalenin sona erdiği, bu itibarla sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığı, mahkemece sanığın beraatine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla tebliğnamede, söz konusu uygulamaların doğal yapıya zarar verip vermediği hususunda ayrıntılı araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ile beraat kararı verildiğinden bahisle bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, beraat kararının usul ve yasaya aykırı olduğuna, mahalli Cumhuriyet savcısının, sanığa atılı suçun unsurlarının oluştuğuna ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 14/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.