17. Hukuk Dairesi 2015/5722 E. , 2016/8458 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında... tarafından verilen 19.09.2014 tarih, 2014/3051 sayılı karara karşı yapılan itiraz üzerine ... tarafından verilen 01.12.2014 tarih, 2014/762 sayılı itirazın reddine dair kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın, davacının yolcu olarak bulunduğu araca çarpmasıyla oluşan kazada davacının yaralandığını ve %15 sürekli maluliyete uğradığını, davalının açılan hasar dosyasında 37.334,00 TL. maluliyet tazminatı ödediğini; ancak bu bedelin zararı karşılamadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 162.666,00 TL. sürekli maluliyet tazminatının temerrüt tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının yaralandığı kazaya karışan aracın trafik sigortacısı olduklarını, ihbarla açılan hasar dosyasında davacıya 37.334,00 TL. maluliyet tazminatını ödediklerini ve poliçeden doğan sorumluluklarının son bulduğunu, avans faizi talebinin yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
... tarafından, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; başvurunun kabulü ile 162.666,00 TL. sürekli işgücü kaybı tazminatının 09.08.2013 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; bu karara karşı davalı ... şirketi... nezdinde itiraz etmiş ve davalının itirazının reddine dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
....
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
6098 sayılı TBK"nun 54/3. maddesi, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan zararları, haksız fiil sorumluluğu kapsamında tazmini gereken zararlar arasında düzenlemiştir. Davacı taraf da bu düzenleme gereği, davaya konu kazadaki yaralanmasının, kısmi çalışma gücü kaybına yol açtığı iddiası ile talepte bulunmuş; Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından benimsenen 22.07.2014 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda talebin kabulüne karar verilmiştir. Ancak hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamalar, hatalı yapılmış olup rapor hüküm kurmaya elverişli değildir.
Çalışma gücünün kısmen kaybına ilişkin zarar talebi, kişinin tüm yaşamı boyunca katlanacağı, geleceğe yönelik zararının da giderimi amacını taşıyan bir talep olduğundan, kişinin muhtemel yaşam sürelerinin usul ve uygulamaya uygun olarak belirlenmesi önem kazanmaktadır. Ayrıca, kişinin hak kazanacağı tazminat miktarının doğru belirlenebilmesi bakımından, çalışma gücü kaybına yol açan kaza tarihindeki gerçek ve net gelirinin doğru belirlenmesi önemlidir.
Somut olayda ise; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının muhtemel bakiye yaşam süresinin, ...tablosuna göre belirlendiği; ayrıca, kaza tarihi 16.09.2011 olmasına rağmen, 2013 yılı Nisan ayına ait maaş bordrosundaki 2.075 Euro"nun TL. karşılığı olan 4.891,06 TL. gelir kabul edilerek, işlemiş dönem zararının tamamının bu miktar üzerinden hesaplandığı görülmektedir.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1989/4-586 esas,1990/199 sayılı kararı ve Dairemizin yerleşik içtihatları gereği, ... Tablosu esas alınarak kazada yaralanan davacının muhtemel yaşam süresinin belirlenmesi gerekmektedir. Yine, hesaplama yapılırken, davacının kaza tarihindeki (16.09.2011) gelirini gösteren belgelerin temin edilmesi, bu belgeler ile saptanan gelir üzerinden, kademeli olarak yapılacak artışlarla hesap tarihine kadar elde edilebilecek gelirlerin belirlenmesi, belirlenen gelirler üzerinden, işlemiş (bilinen) dönem zarar hesabının yapılması hususlarına dikkat edilmelidir.
...
Bu durumda,..., davacının kaza tarihinde elde ettiği geliri gösteren belgelerin temininin sağlanması, bundan sonra, rapor düzenleyen aktüerya uzmanı bilirkişiden İfade olunan hususları ihtiva eder şekilde, ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hatalı hesap içeren bilirkişi raporuna göre ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 03/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.