Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1885
Karar No: 2015/1199
Karar Tarihi: 11.05.2015

Tehdit - hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/1885 Esas 2015/1199 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2015/1885 E.  ,  2015/1199 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Tehdit, hakaret
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Sanığın aşamalardaki savunmalarında, katılanın kendilerine borcu olduğunu, katılandan tekrar borcunu istemeye gittiğinde katılanın "vermiyorum" diyerek borcunu ödemeyeceğini söylemesi üzerine, aralarında tartışma çıktığını ileri sürmesi karşısında, olayın çıkışı ve gelişimi değerlendirilerek, tehdit suçu yönünden TCK’nın 29 ve hakaret suçu yönünden de 129. maddelerinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanma imkanının tartışılmaması,
    2-Daha önce hapis cezasına mahkûmiyeti bulunmayan sanık hakkında tehdit suçundan verilen, seçimlik cezalardan tercih edilen 25 gün hapis cezasının, TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca, aynı maddenin birinci fıkrasında belirtilen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı ve sanık ..."in temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce kısmen yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11/05/2015 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Yerel mahkemece sanık hakkında katılana karşı tehdit ve hakaret suçlarından mahkumiyet hükmü kurulmuş, sayın Daire çoğunluk üyeleri, sanığın katılandan alacağı olduğu, istemesine rağmen vermiyorum beyanı üzerine atılı suçu işlediği bu nedenle tehdit ve hakaret suçları yönünden haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasının tartışılması gerekçesiyle hükmü bozmuştur.
    Haksız tahrik, kişinin haksız bir fiilin kendisinde meydana getirdiği hiddet ve şiddetli elemin etkisi altında kalarak suç işlemesi olarak tanımlanmaktadır. Yasa koyucu uğranılan haksız fiil nedeniyle sanığın cezasının indirilmesini, deyim yerinde ise işlenen suçta bir miktar mazur görülebilirlik bulunduğunu kabul etmektedir. Devlet denilen kurumsal yapının ortaya çıkışı bu kurumun değerlendirilmesinde önem taşımaktadır. İlkel toplumlarda haksızlığa uğrayanlar bir üst mercii bulunmadığından haklarını kendi güçleri ile alma yoluna gidiyor güçsüzler ise haklarına kavuşamıyordu. Bu adaletsiz durum zaman içinde toplumsal gelişmelerin de etkisiyle ceza verme yetkisinin devlet denilen tüzel kişiliğe devrine neden olmuştur. Haksız bir fiilin kişide elem ve öfke oluşturabileceği psikolojik bir gerçeklektir. Modern hukuk devletlerinde bir haksızlığa uğradığını düşünen kişinin izleyeceği yol devletin ilgili kurumlarına başvurmaktır. Haksızlığa uğrayan hakkını kendi bireysel gücüyle aradığı taktirde devlet öncesi döneme dönüleceği, toplumun kaos ve çatışmaya sürükleneceği, hukukun üstünlüğünü esas alan barış toplumunun oluşturulamayacağı tartışmasızdır. Haksız fiil ile karşılaşan kişi elem ve öfkesine mağlup olmayı değil onlara galip gelmeyi tercih etmelidir. Haksız fiil nedeniyle ceza indirimi, toplumları medenileşme yolunda ileriye değil devlet öncesi reflekslere döndürdüğünden yorum yapılırken genişletici yorum yapılarak suçluların sürekli sığındıkları liman olmaktan çıkarılmalıdır.
    Somut olaya baktığımızda sanık ile katılan arasında alacak borç ilişkisi bulunmaktadır. Bu bir hukuki ilişkidir ve haksız fiil değildir. Nitekim Yargıtay 1. C.D" nin 25.04.2008 tr. Ve 2647/3347 sayılı kararında da bu husus vurgulanmıştır. Her kişinin bir gün borçlu olabileceği ve borcunu ödeyemez hale düşebileceği ihtimal dahilindeki bir gerçektir. Bu hal başlıbaşına alacaklıya karşı haksızlık olarak nitelenemez. Anayasanın 38/8. maddesi de bu hususta dolaylı teminat içermektedir. Alacaklının alacağına ulaşması için hukuki çözümler mevcut olup, ipotek, teminat mektubu, kefalet bunlardan birkaçıdır. Alacaklı bu yolu değil borçlusunu tehdit yolunu seçemez. Bu durum haksız tahrik olarak kabul edildiği taktirde alacaklı borçluya sürekli hakaret edecek yanında da TCK"nın 129. maddesini yardımcı olarak bulacaktır.
    Yukarıdaki gerekçelerle sayın çoğunluğun bozmaya ilişkin görüşüne katılmıyorum.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi