21. Hukuk Dairesi 2018/2496 E. , 2019/2633 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 25/02/2006-26/02/2011 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı ... işyerinde kapıcı olarak 25.02.2006-26.02.2011 tarihleri arasında geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının şikayeti üzerinde 25/02/2011 tarihinde yapılan denetimde davacının çalışırken tespit edildiği ve 29/03/2012 tarihli denetmen raporuna göre davacının 25/02/2010 tarihinden itibaren tescilinin sağlanması gerektiğine ve davalı apartmanın 25/02/2010 tarihinden itibaren kapıcılık işinden işyeri olarak kapsama alınmasına karar verildiği, davacının davalı işyeri adresindeki konut için düzenlenmiş 12/12/2007 tarihli dogalgaz sözleşme ve tahsilat makbuzlarını ibraz ettiği, ilgili muhtarlığa davacının 11/01/2007 tarihinde kayıt yaptırdığının bildirildiği, iki davacı tanığının beyanına başvurulduğu, gerekçeli kararın davalı apartmanda yönetimin bulunmaması sebebi ile tebliğ edilememesi üzerine karar tarihi itibariyle davalı apartman maliklerine tebliğe çıkarıldığı anlaşılmaktadır.
Taraf ehliyeti dava şartlarından olup yargılamanın her safhasında re’sen gözönünde tutulması gerekir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"nun 27. maddesinde ana gayrimenkulün kat malikleri kurulunca yönetileceği düzenlenmiştir. Kanunun "yönetici atanması" başlıklı 34. maddesinde; kat maliklerinin ana gayrimenkul yönetimini kendi aralarından veya dışardan seçecekleri bir kimseye veya üç kişilik bir kurula verebilecekleri, bu kimseye “yönetici”, kurula da “yönetim kurulu” deneceği, ana gayrimenkulün sekiz veya daha fazla bağımsız bölümü var ise yönetici atanmasının mecburi olduğu, ana gayrimenkulün bütün bölümlerinin bir kişinin mülkiyetinde ise malikin kanunen yönetici durumunda olacağı ve kat malikleri anagayrimenkulün yönetiminde anlaşamaz veya toplanıp bir yönetici atayamazlarsa, o gayrimenkulün bulunduğu yerin sulh mahkemesince, kat maliklerinden birinin müracaatı üzerine ve mümkünse diğerleri de dinlendikten sonra, gayrimenkule bir yönetici atanacağı, bu yöneticinin, aynen kat maliklerince atanan yöneticinin yetkilerine sahip ve kat maliklerine karşı sorumlu olacağı düzenlenmiştir. Ayrıca "sulh hukuk mahkemesince atanan yönetici, bu atanma üzerinden altı ay geçmedikçe, kat malikleri kurulunca değiştirilemez ancak haklı bir sebep çıkarsa, onu atamış olan sulh mahkemesi, değiştirmeye müsaade edebilir. Yönetici atanırken kendisiyle yapılan sözleşmede, teminat göstermesi şart edilebilir; sözleşmede böyle bir şart olmasa bile, haklı bir sebebin çıkması halinde, kat malikleri kurulu, yöneticiden teminat göstermesini istiyebilir. Yöneticinin ad ve soyadı ile iş ve ev adresinin anagayrimenkulün kapısı yanına veya girişte görülecek bir yere çerçeve içinde asılması mecburidir. Bu yapılmazsa, yöneticiden veya yönetim kurulu üyelerinin her birine, ilgilinin başvurması üzerine aynı mahkemece, elli Türk Lirasından ikiyüzelli Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir."
Belirtmek gerekir ki Kanunun 35. maddesinin "f" bendine göre yöneticinin görevleri arasında ana gayrimenkulün tümünü ilgilendiren tebligatın kabul edilmesi de sayılmıştır.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"nun 20. maddesinde kat maliklerinin her birinin aralarında başka bir anlaşma olmadıkça kapıcı, kaloriferci, bahçıvan ve bekçi giderlerine eşit olarak, ana gayrimenkulün sigorta primlerine kendi arsa payları oranında katılmakla yükümlü olacakları da belirtilmiştir.
4857 sayılı Yasa’nın 110. maddesi gereğince ...... Bakanlığı"nca çıkarılan ve 03/03/2004 tarihli ...... Gazetede yayımlanan Konut Kapıcıları Yönetmeliği"nin 3. maddesinde “işverenin” konutun maliki ve ortaklarını, “yöneticinin” işveren vekili olarak hareket eden kişiyi ifade edeceği, 4. maddesinde konut yöneticisinin İş Kanunu ve bu yönetmelik hükümlerinin uygulamasında ve yargı uyuşmazlıklarında işverenin temsilcisi olduğu bildirilmiştir.
Kat mülkiyeti kurulmamış ortak konutta ortakların anlaşarak yönetici şeklinde işveren vekili görevlendirmelerine kanunen bir engel yoksa da 634 sayılı Kanun"un 34. maddesi gereğince seçilen yöneticinin işveren vekili olarak yargı uyuşmazlıklarında işvereni temsil edebilmelerine karşın, işveren vekili sayılan böyle idari şekilde atanmış yöneticinin işvereni mahkemelerde temsil yetkisi yoktur.
Kat mülkiyeti kurulmamış gayrimenkullerde davanın tüm ortaklara veya kat mülkiyeti kurulmakla birlikte yönetici veya yönetim kurulu oluşturulmamış gayrimenkullerde ise kat malikleri kuruluna (tüm kat maliklerine) karşı açılması gerekir.
Somut olayda taraf teşkili sağlanmadan sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş; davalı apartmanda yönetim kurulu oluşturulmadığı anlaşıldığından, öncelikle apartmanın tapu kayıtlarını getirtmek ve ihtilaflı dönemdeki kat maliklerini tespit ederek davacıya kat maliklerini davaya dahil etmesi için ugun önel vermek, taraf teşkili sağlandıktan sonra, davalıların savunmalarını yapmaları, delillerini ibraz etmeleri ile sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Kabule göre de hizmet tespiti davasının kamu düzenine ilişkin olduğu göz önünde bulundurularak, davalı Kurumun denetim elemanlarına beyanda bulunan apartmanda ikamet edenler ve market sahibinin mahkemece ifadelerine başvurulmaması, ihtilaflı dönemde davalı apartmanda ve komşu apartmanlarda ikamet edenlerin, komşu apartman kapıcıları ile davalı apartmana yakın bakkal, market ve diğer işyerlerinin çalışan ve sahiplerinin tespit edilip tanık olarak beyanlarının alınmaması, davalı apartmanın kaç katlı olduğu, bahçesinin olup olmadığı, varsa büyüklüğü, davalı apartmanın bir kapıcıya ihtiyaç duyabilecek nitelikte olup olmadığı, davacının davalı apartmandaki çalışmasının hangi işleri kapsadığı, çöp toplama, servis yapma, temizlik, merdiven yıkama, kalorifer yakma gibi işleri yapıp yapmadığının, gerektiğinde mahallinde keşif yapılarak saptanması, davacının eşinin ne iş yaptığı, kapıcılık işinin davacı tarafından mı eşi tarafından mı yerine getirildiğinin araştırılması, davacının davalı apartmandaki çalışmasının tam süreli ya da part time (kısmi süreli) olup olmadığı, davacının tüm mesaisini davalı apartmana hasredip etmediği, nihayetinde davacının part-time çalıştığının kabulü halinde ise, davacının sürekli olarak bir günde kaç saat çalıştığı, giderek haftalık ve aylık çalışma süreleri belirlenerek, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesi gereğince 7.5 saat çalışma bir günlük çalışma hesabı ile kaç iş gününe karşılık olduğu hususunda uzman bir bilirkişinin görüşü alınmak suretiyle açıkça saptanarak karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmiş olması da hatalıdır.
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcını istek halinde davacı ile davalılardan Sema Palas Apartmanı Yönetimine iadesine, 08.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.