20. Hukuk Dairesi 2014/4287 E. , 2014/6539 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Tapuda davalı ... kayıtlı olan eski... (... ) Köyü 1113 sayılı 1111 m2 ve 473 sayılı 670 m2 yüzölçümündeki parseller, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işleminde, 28135 ada 35 ve 37 parsel sayılı taşınmazlar, sırasıyla 482.08 m2 ve 674.17 m2 yüzölçümleri ve yeni haritası ile malik hanesi “tapu kütüğünde olduğu gibi” şeklinde tesbit edilmiş, 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 06.10.2010 ilâ 04.11.2010 tarihleri arasında ilân edildiği tutanak arkasına yazılmıştır.Orman Yönetimi, 04.11.2010 tarihinde, parsellerin yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidinde kısmen tahdit sınırları içinde bırakıldığını belirterek, bu bölümün tesbitinin iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.Mahkemece, davanın reddine; dava konusu Duraliler Köyü 28135 ada 35 ve 37 sayılı parsellerin sırasıyla 482.08 m2 ve 674.17 m2 olarak tapu kütüğüne aktarılmasına, sınırların ve yüzölçümlerinin düzeltilmesine karar verilmiş, Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 06/12/2011 gün ve 2011/13170-14111 sayılı kararı ile bozulmuştur.Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “mahkemece, çekişmeli parsellerin yenilemeden önceki tutanak ve haritaları ile yenilemeden sonraki çapı haritası ve tutanağı getirtilerek, harita ve jeodezi uzmanı bilirkişi yardımıyla keşif ve inceleme yapılarak, yapılan çalışmanın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesiyle 29.11.2006 gün ve 26361 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmeliğe göre yapılacak çalışmalara ilişkin yönetmelik hükümlerine uygun çalışma yapılıp yapılmadığı saptanmalı, bu konuda bilirkişiden bilimsel verileri içeren rapor alınmalı, şayet yapılan çalışmaların yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu belirlenirse, bu aykırılıkları giderecek hüküm kurulmalı, şayet çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı saptanırsa, Orman Yönetiminin bu yöne temas eden davasının reddine karar verilmeli; dava dilekçesinde aynı zamanda taşınmazın bir bölümünün kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kalan Devlet ormanı olduğu iddia edildiğinden, bu davada kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gözetilerek, tasarrufa ilişkin bu dava yönünden görevsizliğe karar verilmeli” denilmiştir.
Mahkemece, Daire bozma kararı üzerine önceki kararda direnilmesine ilişkin verilen karar, Orman Yönetimi vekili temyizi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19/12/2012 gün ve 2012/20-940-1242 sayılı ilâmıyla “Yerel Mahkemece, davanın, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesine dayalı kadastro tesbitine itiraza ilişkin olduğu benimsenmiş; Özel Daire bozma ilâmında ise, davanın hem 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesine dayalı kadastro tesbitine itiraza ilişkin olduğu, hem de davacı ... İdaresinin, taşınmazların orman olarak Hazine adına tescilini istediğinden, mülkiyet iddiasına da dayanıldığı belirtilmiştir.Davacı ... İdaresi tarafından, eldeki davanın, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca düzenlenen uygulama tutanaklarının askı ilân süresi içerisinde açıldığı ve tutanakların kesinleşmediği görülmektedir. Ne var ki; dava dilekçesi incelendiğinde, davacı İdarenin davasının yenileme kadastrosuna itiraza mı, yoksa mülkiyet iddiasına mı yönelik olduğu ya da her iki istemi de içerip içermediği açıkça anlaşılamamaktadır.Bilindiği üzere, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesine dayalı olarak yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi işleminin kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığı iddiasıyla açılan davalarda, Kadastro Mahkemesi görevli olmasına rağmen, taşınmazların mülkiyetine yönelik davalarda genel mahkemeler görevli olup, kadastro mahkemesi görevli değildir.Dava dilekçesi içeriğinden istemin hangi konuya ilişkin olduğu açıkça anlaşılamadığından, yerel mahkemece öncelikle, davacı ... İdaresi vekilinden, davasının sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca tesbite itiraz mı, yoksa sadece mülkiyete ilişkin mi olduğu veya her iki istemi de birlikte içerip içermediği hususu açıklattırılıp sonuca göre karar verilmelidir.” denilerek bozulmuştur.Mahkemesince Hukuk Genel Kurulu bozma kararına uyulduktan sonra; davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesinin uygulanması açısından yapılan itirazlar yönünden reddine, ... Köyü yeni 28135 ada 35 ve 37 parsel numarasında kayıtlı (eski parsel no:1113 ve 1111) taşınmaz yönünden Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi uyarınca oluşturulan uygulama tutanağındaki gibi tapuya tesciline, dava konusu taşınmazlar hakkında kesinleşmiş orman tahdit sınırları içerisinde kaldığı iddiası yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan, kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işlemine itiraza ilişkindir.Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararına uygun şekilde yapılan araştırma neticesinde, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan tesbitin kanun ve yönetmeliklere uygun yapıldığı belirlendiğine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 16/06/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.