Dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/30817 Esas 2016/3833 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/30817
Karar No: 2016/3833
Karar Tarihi: 21.04.2016

Dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/30817 Esas 2016/3833 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Karar, dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın beraatine karar verildiğini belirtir. Sanığın, şirket yöneticisi olarak, çeki başka birinin imzası olmadan sunarak suç işlediği iddiasıyla yargılandığı belirtilir. Ancak, şirket kayıtlarının incelenmesi sonucunda çeki düzenleme tarihinde sanığın tek başına imza yetkisi olduğu tespit edilir. Şirketin diğer ortağı da çeki inkar etmemiştir. Ayrıca, şirketin borcu kabul etmesi de dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığını gösterir. Sonuç olarak, sanık beraat etmiştir. Bu kararda açıklanan kanun maddeleri ise dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını düzenleyen Türk Ceza Kanunu'nun 157 ve 204. maddeleridir.

15. Ceza Dairesi 2013/30817 E. , 2016/3833 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : . Ağır Ceza Mahkemesi

SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

Dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık E.. A.."nun ......... İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti"nin müdürü olduğu, şirketin 06/08/2009 tarihinde çift imza kuralına geçmesine rağmen, sanığın katılana 25/08/2009 keşide tarihli şirket adına düzenlenmiş, ancak sadece kendisinin imzasının bulunduğu çeki vermek suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia edilen olayda;
Sanığın müdürü olduğu şirketin kayıtları incelendiğinde, dava konusu çekin çıkış bordrosunun 05/08/2009 tarihli olarak gösterildiği ve bu dönemde sanığın şirketi tek başına imza ile yetkili olduğu, tanık olarak dinlenen şirketin diğer ortağı B.... C......"ın söz konusu çekin varlığını inkar etmediği, katılan tarafça şirket aleyhine başlatılan icra takibine şirket yetkilileri tarafından itiraz edilmeyip borcu kabul ettikleri anlaşıldığından, sahtecilik suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, dolandırıcılık suçu yönünden ise suç kastının bulunmadığı gerekçesiyle verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda katılan vekilinin suçun sübuta erdiğine ilişkin ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 21/04/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir.