17. Hukuk Dairesi 2016/3309 E. , 2016/8437 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; ... Asliye Hukuk Mahkemesi ...-... E.K sayılı dosyası ile dava dışı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan araç için yol çalışması yapan ..."nın kusurlu bulunduğu kaza sonucu sigorta şirketi lehine 2.850,47 TL ödenmesine hükmedildiğini ve kararın kesinleştiğini, bu davada asıl kusurlunun ..."nin olduğunu, kesinleşen karar üzerine ... aleyhine ...icra müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını ve bu takibe itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiğini, ..."ne devrolunan ..."nin borcunu faizi ile birlikte toplam 6.284,84 TL olarak ödendiğini belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere kusurlarıyla tazminata sebep olan davalıdan icra dosyasına haksız olarak ödenen 6.284,84 TL"nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 5.027,00 TL alacağın ödeme tarihi olan 20.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK"nun 297.maddesi uyarınca, mahkeme kararında, iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde, hüküm sonucu kısmında da, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Belirtilen madde hükümlerine göre hakim gerekçeye uygun karar vermek zorunda olup gerekçe ile hüküm birbirine uygun olmalıdır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalıdır.
Somut olayda, mahkemece, yeni bir rapor aldırılmadan dava dışı kasko sigorta şirketinin davacı ..."ye karşı açtığı rücuen tazminat davası olan ...Asliye Hukuk Mahkemesi ...-... E.K sayılı dosyasındaki 06.01.2014 tarihli kusur raporu uyarınca davacı ... başkanlığının %10, davalı ...nin %50, dava dışı sürücü ..."in ise %40 oranında kusurlu olduğu kabul edilip, davacı belediyenin %10 kusur oranına göre ödemiş olduğu meblağın %80"ini meydana gelen kazada %50 kusurlu olan ... inden talep edebileceği ve ödenen meblağın 6.284,00 TL olduğu gerekçe gösterilerek davacının kusuru oranına göre 5.027,00 TL talep edebileceği belirtilmiştir.
Bu bakımdan gerekçede belirtilen rakamlara göre hükmedilen meblağa ne şekilde ulaştığı izlemeye müsait değildir. Bu durum kararın gerekçesi ile hükmü arasında çelişki ortaya çıkmasına neden olmaktadır. 6100 sayılı HMK m. 297 ve 298 maddelerine aykırı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiş hükmü izlemeye elverişli gerekçe oluşturulmak üzere hükmün bozulması gerektirmiştir.
Kabule göre de ... Asliye Hukuk Mahkemesi ...-... E.K sayılı dosyasında taraf olmayan davalıya dava ihbar edilmemiş ve davalı bu davada taraf olmamıştır. Bu nedenle temyize konu bu dosyada yeni bir rapor alınmadan eski raporların davalıyı bağlaması da kabul edilemez, bu nedenle de kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 03/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.