17. Hukuk Dairesi 2016/3148 E. , 2016/8436 K.
"İçtihat Metni"...
Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakemi tarafından verilen 25/08/2015 gün, .... sayılı karar ve itiraz hakem heyetinin 23/11/2015 tarih ve ..Karar sayılı kararı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
-K A R A R-
Başvuru sahibi vekili 02/03/2015 tarihli sigorta tahkim komisyonuna başvurusunda özetle; zorunlu trafik sigortası bulunmayan aracın tamir amaçlı olarak park halindeyken aniden hareket etmesi nedeniyle, tamir ve bakım amacıyla aracın altında bulunan şoför ... ölümü neticesinde, belirsiz alacak davası hükümlerine göre ölenin eşi davacı ... için 41.000 TL ve davacı çocuklar için 1.000"er TL olmak üzere toplam 44.000 TL olmak üzere destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile ..."ndan tahsilini talep etmektedir.
Davacı vekili bilirkişi raporundan sonra toplam talebini 211.364,83 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; aracın işletme halinde olmaması nedeniyle trafik sigortası teminatı dışında olduğunu, davacıların 3. Kişi sıfatına haiz olmamaları nedeniyle talep hakları olmadığını ve tazminat ödemesi yapıldığı takdirde davacıların alacaklı borçlu sıfatlarının birleşeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
..
Sigorta tahkim komisyonunca, talebin kabulüne ve ölenin eşi davacı ... için 137.678,41 TL ve davacı çocuklar... için 20.562,88 TL, ... için 10.334,65 TL olmak üzere toplam 211.364,83 TL"nin 01.08.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hükme karşı davalı vekili tarafından 22/09/2015 tarihinde ve davacı vekili tarafından 21/09/2015 tarihinde komisyon nezdinde itiraz edilmiştir, itirazen de talebin reddine karar verilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, hakem kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve ... bulunmayan aracın tamir amaçlı olarak park halindeyken aniden hareket etmesi nedeniyle, tamir ve bakım amacıyla aracın altında bulunan şoför Vedat Sarcan"ın duvar ile araç arasında sıkışarak ölümü ile neticelenen kazada aracın işletme halinde olduğu kabulüne göre davalı vekilinin tüm ve davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkindir.
Destekten yoksun kalma tazminatının hesabında desteğin gelirinin net bir şekilde belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Somut olayda, davacının gelirine ilişkin davacı vekili tarafından sunulan ayrıntılı bilanço başlıklı ve duran varlıklar kaleminde yer alan tutarın yıllık gelir olduğu (2013-61.886 ve 2014-37.071) beyanına dayanak olan başka bir belge bulunmamaktadır. Davacı vekilinin sunduğu belge için bilirkişi, şirketine ilişkin mali tabloların paylaşıldığı, şirket karının gelir olamayacağını ve bu yüzden asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığını belirtmiştir. Desteğin kendi aracında çalıştığı, serbest meslek sahibi olup olmadığı, gelir vergisi beyannamesi verip vermediği, eğer gelir vergisi beyannamesi veriyorsa son sunduğu gelir için beyanname araştırması yapılmadan asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması doğru görülmemiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu nedenle belirtilen hususlar araştırılarak gelirinin netleştirilmesi ve buna göre aktüer bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
...
3-2918 sayılı KTK."nun 99/1. maddeleri ile .... sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Bu sebeple davalıya usulüne uygun bir başvuru yapılıp, yasada belirlenen süre dolmadan alacağın muacceliyetinden ve dolayısıyla temerrütünden söz edilemez. Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafından 13.02.2015 tarihinde başvurusu olduğu dikkate alınarak temerrüt tarihi belirlenip, tespit edilecek temerrüt tarihinden itibaren davalının faizle sorumlu tutulması gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1,50 TL kalan harcın temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 03/10/2016 gününde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
...
Dava, trafik kazası sonucu desteğin ölümü nedeniyle uğranılan zararın işletenin ...şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketi kusursuz sorumlu olan işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenmiştir. Kusursuz sorumluluk hallerinde de tazminat tayin edilirken aksi belirtilmedikçe Borçlar Kanunu"nun kusura dayanan sorumluluk (TBK 49-76. md.) hükümleri uygulanır. Bu nedenle tazminatta indirime sebep olabilen TBK 51-52.maddeleri kusursuz sorumluluk hallerinde
...
takdir edilecek tazminatlarda da indirim sebebi olabilecektir. Nitekim KTK"nın 86/2 maddesinde de işletenin sorumluluğuna bağlı olarak tazminat taktir edilirken zarar görenin kusurunun indirim sebebi olarak nazara alınacağı hükme bağlanmıştır. Destek tazminatı, destek olan adına ileri sürülen bir talep olmayıp bağımsız bir talep ise de bizzat ölenin tazminat talep etmiş olması halinde ortaya çıkacak hukuki sonuçtan daha farklı bir hukuki durum yaratılamayacağından desteğin fiil ve davranışları, TBK 51 ve 52.maddeleri gereğince destek görenlerin tazminat talepleri bakımından gözönünde bulundurulmalıdır. Zarar gören destek, kendisi tazminat talep etme imkanına sahip olsaydı kusur sebebiyle tazminatta indirim yapılacak idiyse, destek görenler lehine takdir edilecek tazminatta da indirim yapılmalıdır. Nasıl ki desteğin ölümü sebebiyle meydana gelen zararın yansıma yoluyla destek görenleri de etkilediği kabul ediliyorsa, desteğin tazminattan indirime sebep olacak davranışları da aynı şekilde destek görenlere yansır. Müterafik kusurun nazara alınmasının, destek tazminatının miras hukukundan bağımsız olmasına dayandırılması doğru olmamaktadır. Zira destek, kendi kusurlu hareketi ile ölümüne sebebiyet vermiş ise bu eylem hukuka aykırı olmadığı gibi teknik anlamda kusurda sayılmadığından ölümünden sorumlu tutulamayacak desteğin, destek olduğu kişilere karşı sorumluluğunun devam ettirilmesi anlamına gelir. Bu da destek görenlerin, mirasçılara karşı da bu talep hakkını yöneltmelerine imkan vermek gibi bir sonuca gider.
Bu nedenlerle ister bizzat mağdur, isterse ölümü halinde diğer hak sahipleri bu haksız fiilden dolayı tazminat talep ettiklerinde, tazminat miktarının belirlenmesinde mağdurun (desteğin) müterafik kusurunun dikkate alınması gerektiği kanaatinde olduğumdan Sayın Çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmıyorum.