5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/11469 Esas 2021/5089 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/11469
Karar No: 2021/5089
Karar Tarihi: 29.04.2021

5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/11469 Esas 2021/5089 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanığın 5607 sayılı Kanuna aykırılık suçunun mahkumiyeti ile sonuçlandığı belirtilmektedir. Temyiz isteği reddedilen kararda, vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemenin sonucunda, başka temyiz sebebi bulunmadığı belirtilmiştir.
Ancak, hükmün verildiği tarih sonrasında yayımlanan kanunların, sanık lehine hükümler içerdikleri belirtilmiştir. Bu nedenle, sanığın hukuki durumunun yerel mahkeme tarafından yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, nakil aracının müsaderesine ilişkin bir dava bulunmadığı, iddianamenin yalnızca araç üzerindeki şerhin kaldırılmasının talep edildiği ifade edilmiştir.
Kararın sonunda, 5237 sayılı TCK'nın 7. maddesi, 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi ve 5607 sayılı Kanuna eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası hakkında bilgi verilerek, ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığının araştırılarak sonuca göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, kararın bozulması gerektiği ve dosyanın mahkemesine gönderilmesi gerektiği belirtilmiştir.
19. Ceza Dairesi         2019/11469 E.  ,  2021/5089 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Hükümden sonra 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla; 5237 sayılı TCK"nın 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    Kabule göre ise;
    Nakil aracının müsaderesine ilişkin dava bulunmdığı , iddianamede yalnızca araç üzerindeki şerhin kaldırılmasının talep edildiği bu haliyle yalnızca nakil aracı üzerindeki şerhin hükümle birlikte kaldırılması gerektiği gözetilmeden , aracın müsaderesine yer olmadığına karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 29.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.