7. Ceza Dairesi 2014/33348 E. , 2017/11112 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I.Sanık ... müdafiinin sanığa ilişkin mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin yapılan incelemesinde;
01/03/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK.nun 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, yine 01/06/2014 tarihli 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile 3. ve 8. fıkralarındaki değişiklikler ve 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğinin belirtilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi uyarınca,
Hükmün 5 numaralı bendinin çıkartılması ve sair kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II.Sanık ...’ın hakkındaki mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin yapılan incelemesinde;
Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK.nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
İncelenen dosyada suç tarihinin 16.06.2010, iddianame düzenleme tarihinin 19.01.2011 olduğu,
Sanığa ilişkin Dairemizde 07.12.2017 tarihinde incelenilerek bozulmasına karar verilen Dairemizin 2014/23863 Esas sayılı dosyasında; Muş 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/677 Esas 2012/954 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 04.05.2010, iddianame düzenleme tarihinin ise 27.10.2010 olduğu,
Dairemizde 23.05.2017 tarihinde incelenilerek bozulmasına karar verilen Dairemizin 2016/18070 Esas sayılı dosyasında; Muş 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/671 Esas 2012/190 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 07.03.2010 iddianame düzenleme tarihinin ise 27.10.2010 olduğu,
Dairemizin 2015/21639 Esas sayılı dosyasında; Adilcevaz Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/119 Esas 2013/182 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 21.04.2010, iddianame düzenleme tarihinin ise 19.01.2011 olduğu,
Temyiz edilmeden kesinleşen Malazgirt Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/255 Esas 2012/638 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 13.06.2010, iddianame düzenleme tarihinin ise 09.03.2011 olduğu, gözetilerek, suç tarihlerine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK.nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların celp edilerek incelenmesi, gerektiğinde kesinleşmeyen dosyalar yönüyle birleştirme kararı verilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 27.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.