15. Ceza Dairesi Esas No: 2016/791 Karar No: 2016/3792 Karar Tarihi: 21.04.2016
Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/791 Esas 2016/3792 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dolandırıcılık suçundan yargılanan sanıkların beraat kararı verilmiştir. Sanıkların, maaş alabilmek için muvazaalı boşandıkları ancak birlikte yaşamaya devam ettikleri iddia edilmiştir. Ancak yasal olarak eşlerin boşanmalarıyla birlikte ayrılmaları zorunlu tutulmaktadır ve bu durumun suç teşkil etmediği belirtilmiştir. Bu nedenle, mahkeme beraat kararı vermiştir. 5510 sayılı Kanun’un 56. maddesi ise, bu durumu tespit edilen kimselerin gelir ve aylıklarının kesileceğini ve ödenmiş tutarların geri alınacağını belirtmektedir. Ancak bu durumun cezai düzenlemesi bulunmadığı için eylemin hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu belirtilmiştir. Kanun maddesi ise, dolaylı yoldan dolandırıcılık suçunu işleyen kişilerin cezalandırılmasını hedeflemektedir.
15. Ceza Dairesi 2016/791 E. , 2016/3792 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : Beraat
Nitelikli dolandırıcılık suçundan, sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Somut olayda; sanıkların, resmi nikâhlı evli iken sanık ...’in vefat eden babasından yetim maaşını alabilmek için 28.02.2005 tarihinde muvazaalı olarak boşandıkları, ancak aynı evde birlikte yaşamaya devam ettikleri, SGK"dan maaş almak suretiyle haksız menfaat temin ederek kamu kurumunu dolandırdıkları iddia edilmiş ise de, Hukuken geçerli olan bir kararla boşandıktan sonra, eşlerin bir arada yaşamasını engelleyecek şekilde birlikte yaşamanın suç olduğuna dair kanuni bir düzenlemenin bulunmaması karşısında, eşlerin bir arada yaşamasının boşanmanın maaş almak amacıyla yapıldığının ve hileli davranışın kanıtı olamayacağı, nitekim 5510 sayılı Kanun’un 56. maddesinde bu durumu tespit edilen kimselerin gelir ve aylığının kesileceği ve ödenmiş tutarların geri alınacağının belirtildiği, bu hususta cezai düzenlemenin bulunmaması nedeniyle eyleminin hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu anlaşıldığından, mahkemece verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin, atılı suçun unsurlarının oluştuğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 21.04.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.