17. Hukuk Dairesi 2018/3083 E. , 2020/4742 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... Teks. San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı borçlu ... tarafından keşide edilen 01/05/2012 tanzim 15/06/2012 vade tarihli ve 1.450.000,00 TL bedelli bononun vadesinde ödenmemesi sebebi ile 18/01/2013 tarihinde ... 5. İcra Müdürlüğünün 2013/1645 sayılı dosyası ile borçlu aleyhine takip başlatıldığını, borçluya ait araç ve taşınmaz sorgusunun yapıldığını, ancak adına kayıtlı araç ve taşınmaz bulunamadığını, ancak ... adına kayıtlı ... ilçesi ... köyü 589 ada ve 8 parselde bulunan taşınmazın diğer davalı şirkete muvaazalı bir şekilde devredildiğinin öğrenildiğini belirterek taşınmaza ilişkin tasarrufun iptaline ve ... 5. İcra Dairesinin 2013/1645 sayılı dosyasında haciz ve cebri icra yetkisinin tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Tekstil San. ve Tic. A.Ş. vekili; müvekkili şirketin dava konusu taşınmazı alacak maddi güce sahip olduğunu, rayiç bedelden daha fazla bedel ödendiğini, ödeme belgelerinin bulunduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; davacının alacaklı olduğu bonoya imzanın atıldığı bedel kısmına 450.000,00 TL"nin yazıldığını, bono üzerinde tahribat yapılarak 1.450.000,00 TL
üzerinden işleme konulduğunu, bedel üzerindeki tahribatın gözüktüğünü, borçlarının ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kabulüne, ... İli ... İlçesi ... köyü 589 Ada 8 parsel sayılı taşınmaz üzerinde ... 5.İcra Dairesinin 2013/1645 sayılı dosyasında alacaklıya haciz ve cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... Tekstil San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu özelliği nedeniyle iptal davasının dinlenebilmesi için, öncelikle davacının borçludaki alacağının gerçek olması, tasarrufta bulunan kişinin de gerçekten borçlu olması gerekir. Bu nedenle iptal davasında davalı 3.kişi aciz belgesine bağlanan alacağın gerçekte olmadığını savunabilir ve ispat edebilir.
Somut olayda davalı borçlu ... vekili, davacının alacaklı olduğu bononun kumaş gönderilmemesi nedeniyle acil kumaş ihtiyacı olan şirkete 450.000,00 TL tutarındaki kumaş bedelinin ödenmesi amacıyla verilmiş olduğunu, bononun bedel kısmına 450.000,00 TL"nin yazıldığını, daha sonra kumaşların gönderilmediğini, bono üzerinde tahribat yapılarak 1.450.000,00 TL üzerinden işleme konulduğunu, bedel üzerinde tahribat olduğu iddiasıyla Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinde menfi tespit davası açıldığını belirterek sonucunun beklenmesini talep etmiştir. Davalı borçlu ... tarafından davacı aleyhine açılan menfi tespit davasında (Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/384-2016/889) davalı tarafından davacı aleyhine ... 5. İcra Müdürlüğü"nün 2013/1645 sayılı dosyası ile 1.450.000,00 TL bonoya dayalı olarak icra takibi yapıldığı, aldırılan Adli Tıp Kurumu raporuna göre; senette miktar olarak belirtilen 4 rakamının önüne 1 rakamı eklenmek sureti ile gerçekte 450.000,00 TL"lik bononun tahrif edilerek 1.450.000,00 TL"ye dönüştürüldüğü bu nedenlerle davacı
tarafın sonradan eklenen 1 rakamından dolayı davalı tarafa 1.000.000,00 TL asıl alacak üzerinden borçlu olmadığının tespitine, davalı tarafın tahrif edilmiş bonoyu kullanmak sureti ile davacı aleyhine kötü niyetli icra takibi yaptığı dikkate alınarak İİK"nın 67/2. maddesi gereğince %20 tazminata karar verilmiş ancak verilen kararın henüz kesinleşmediği anlaşıldığından somut olayın özelliğine göre mahkemece Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/384-2016/889 sayılı menfi tespit davasının kesinleşmesi beklenerek tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı ... vekili ve davalı ... Tekstil San. ve Tic. A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davalı ... Tekstil San. ve Tic. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı ... vekili ve davalı ... Tekstil San. ve Tic. A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ... Tekstil San. ve Tic. A.Ş."ye geri verilmesine 13/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.