Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/45134 Esas 2016/4138 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/45134
Karar No: 2016/4138
Karar Tarihi: 23.02.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/45134 Esas 2016/4138 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bu mahkeme kararı, iş sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı ve davanın kısmen kabul edildiği ancak davacının işsizlik ödeneği talebinin davalı işverenle ilgili olmadığı ve yanılgılı değerlendirme ile kabul edildiği için düzeltme yapılması gerektiğini ifade ediyor. Karar, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu'nun 50 ve devamı maddelerine göre, davacının iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğine ilişkin belgelerle birlikte ilgili kuruma başvuruda bulunarak hakettiği işsizlik ödeneğini alabileceğini belirtiyor. Bu nedenle, davalının bu yönü amaçlayan temyiz itirazlarının kabul edilmesi gerektiği sonucuna varılıyor ve karar bozuluyor. Kanun maddeleri, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu'nun 50 ve devamı maddeleridir.
7. Hukuk Dairesi         2015/45134 E.  ,  2016/4138 K.

    "İçtihat Metni"



    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava Türü : Alacak


    YARGITAY İLAMI

    Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi süresi içinde davalı vekili tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 23.02.2016 Salı günü belirlenen saatte davalı ... Yatırım Turz. Ltd. Şti. vekili Av.... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Gelenin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü:
    1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2- Davacı vekili, davacının davalı firma bünyesinde genel müdür olarak 04.07.2013-27.12.2013 tarihleri arasında çalıştığını, davalı işveren tarafından işine son verildiğini, kendisine aylık net 8.000,00 TL ücret ödeneceği belirtilmiş ise de banka hesabına aylık 6.000,00 TL ödeme yapıldığını, elden ise sadece 1.000,00 TL ödeme yapıldığını, bu nedenle Temmuz ayından 866,00 TL, Ağustos, Eylül, Ekim aylarında aylık 1.000,00’er TL, Kasım ayında 3.427,00 TL, Aralık ayında ise 3.559,00 TL eksik ödeme yapıldığını, davalı işveren tarafından işten çıkış işe giriş yapıldığı için İş Kur’dan işsizlik yardımı edinemediğini, dini ve milli tatil günlerinde çalıştığını, hafta tatillerinde çalıştığını, fazla çalışmaların ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının 04.07.2013 tarihinden itibaren çalıştığını, 01.11.2013 tarihinde istifa ettiğini, davacının çalıştığı otelin 24.10.2013 tarihli ortaklar kurulu kararı ile Eylül ayı sonunda kapatıldığını, otelin kiralanmasına karar verildiğini, otelin kapanmasına karşın bir takım iş ve hesapların devam etmesi nedeniyle davacının haftada fiilen 3-4 gün çalışması yönünde teklifte bulunulduğunu, davacının da bu teklifi kabul ettiğini, 02.11.2013 tarihinden itibaren ise fiilen 3-4 gün işe gelmek suretiyle çalıştığını, aylık ücretinin 3500,00 TL olduğunu, davacının genel müdürlük döneminde aylık net ücretinin 6.000,00 TL olduğunu, davacının genel müdür konumunda olması nedeniyle iş saatlerini kendisinin ayarladığını, davacının ücretlerinin tümünün banka hesabına ödendiğinden bahisle davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iş sözleşmesinin haksız feshi nedeni ile davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, bilirkişi raporunda hesap edilen alacaklarının bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Davacının işsizlik ödeneği talep edip edemeyeceği ihtilaflıdır.
    Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda alacak hüküm altına alınmış ise de, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu"nun 50 ve devamı maddelerindeki düzenlemeler dikkate alındığında bu talebin muhatabı davalı işveren olmadığından davacının iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğine ilişkin belgelerle birlikte ilgili kuruma başvuruda bulunarak hakettiği işsizlik ödeneğini alması mümkün olduğundan talebin davalı yönünden reddi yerine yanılgılı değerlendirme ile kabulü hatalı olmuştur.
    O halde davalı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf yararına takdir olunan 1.350,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 23/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.