Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/5960
Karar No: 2022/894
Karar Tarihi: 19.01.2022

Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/5960 Esas 2022/894 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi tarafından görülen bir davada, mağdur tarafından arkadaşlık teklifi reddedilen sanıkların mağduru zorla darp ederek araca bindirmeye çalıştığı ve bıçakla tehdit ettiği belirlenmiştir. Mahkeme, sanıkların eylemlerinin cinsel amaçlı olmadığını ve mağdura karşı herhangi bir cinsel davranışta bulunmadıklarını tespit etmiştir. Sanıkların eylemlerini silah sayılan bir bıçakla işledikleri sabit olduğundan, sanık hakkında TCK'nın 109/3-a maddesinin uygulanmaması ve aynı Kanunun 109/3-a-b maddesindeki birden fazla nitelikli halin gerçekleştiği gözetilerek, temel hapis cezasının alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle tayin edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, diğer sanıkla birlikte mağduru darp etme suçu işleyen sanığın, ayrı ayrı kurulan hükümlerin aynı olaya ilişkin olduğu gerekçesiyle tek bir hükümde değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek, hükümlerin bu sebeple bozulması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanmıştır:
- TCK'nın 109/3-a ve b maddeleri: birden fazla nitelikli halin gerçekleştiği durumlarda uygulanacak ceza
- TCK'nın 3 ve 61. maddeleri: temel cezanın belirlenmes
8. Ceza Dairesi         2019/5960 E.  ,  2022/894 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Karar başlığında, 5271 sayılı CMK'nın 232/2-b maddesine aykırı olarak mağdurun ad ve kimlik bilgilerine yer verilmemesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
    21.10.2014 tarihli son celsede, hazır olan sanık ...'dan son sözü sorulduktan sonra, CMK.nın 216/3 maddesine aykırı olarak yargılamaya devamla sanık müdafinin mütalaaya karşı beyanının alınması, telafisi mümkün olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Oluşa ve dosya içeriğine göre; mağdur tarafından arkadaşlık teklifi reddedilen sanık ...'in, olay tarihinde diğer sanık ... ile birlikte mağduru zorla darp ederek araca bindirmeye çalıştığı, cebinden çıkardığı bıçağı boğazına dayayarak tehdit ettiği, araç hareket ettikten sonra da sanık ...'in mağduru darp etmeye devam ettiği, sonrasında mağduru köyde bulunan bir eve götürerek alıkoydukları, olayın polise intikal etmesi üzerine araya akrabaların girdiği ve mağdurun ailesine teslim edildiği olayda; sanıkların eylem süresince mağdura karşı herhangi bir cinsel davranışı olmadığı gibi, bir cinsel amacın da bulunmadığı anlaşılmakla, tebliğnamenin, "sanıkların eylemlerini cinsel amaçla işledikleri" yönündeki düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Kabule göre, sanıkların eylemlerini, silahtan sayılan bıçak ile ve birlikte işlediklerinin sabit olması karşısında, sanık ... hakkında TCK.nın 109/3-a maddesinin uygulanmaması ve TCK'nın 3 ve 61. maddeleri gereğince temel ceza belirlenirken, aynı Kanunun 109/3-a-b maddesindeki birden fazla nitelikli halin gerçekleştiği gözetilerek, temel hapis cezasının alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    1-Sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
    Sanık hakkında hükmolunan sonuç 10 ay kısa süreli hapis cezasının, seçenek yaptırım olarak 6000 TL adli para cezasına çevrilmesine dair kurulan hükümde TCK 50/1-a maddesinin belirtilmemesi, mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
    Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, sanığın suç işleme kastının olmadığına, suça iştirak etmediğine, hakkında gönüllü vazgeçme hükümleri uygulanarak beraat kararı verilmesi gerektiğine dair yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    2-Sanık ... hakkında kasten yaralama ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
    Sanık müdafinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Ceza Genel Kurulu'nun 25.10.2018 gün ve 2016/7-127 Esas, 2018/482 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 5271 sayılı CMK'nın 225/1. maddesine göre, hükmün konusu iddianamede gösterilen fiil olduğu, "Yargılamayı yapan mahkemenin fiilin hukuki niteliğini takdirde iddia ve savunmalarla bağlı olmadığı, Kanunun açık ve kesin olan bu hükmü karşısında, mahkemece sanığın yargılama sonucunda sabit kabul edilen fiilinin hukuksal niteliğine göre hüküm kurulmakla yetinilmesi gerekirken, fiil nitelik yönünden üçe bölünerek, aynı fiilden dolayı üç ayrı mahkumiyet kararı verilmesi Ceza Muhakemesi Kanununa aykırılık oluşturacaktır." kararı nazara alındığında,
    Somut olayda da sanığın, diğer sanık ile birlikte, mağduru darp etmek suretiyle zorla araca bindirerek götürmesi ve araçta boğazına bıçak dayayarak, darp etmeye devam etmesi şeklinde gerçekleşen eyleminin, mağdurun yaralanmasının TCK'nın 87. maddesinde belirtilen nitelikli hallerden birine sebebiyet vermediği de dikkate alındığında, kül halinde 5237 sayılı TCK'nın 109/2, 109/3-a,b maddelerinde yer alan silahla, birden fazla kişi ile, cebir uygulamak suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu, yaralama eyleminin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsuru olduğu ayrı bir suç olarak değerlendirilmeyeceği, 5237 sayılı Kanunun 44. maddesi uyarınca en ağır cezayı gerektiren 5237 sayılı TCK'nın 109/2, 109/3-a,b maddeleri gereğince, birden fazla nitelikli halin gerçekleştiği nazara alınarak, temel hapis cezası alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle hüküm kurulması gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde eylemin bölünerek ayrı ayrı hükümler kurulması,
    Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321. ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 19.01.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi