19. Hukuk Dairesi 2016/15209 E. , 2018/887 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR -
Davacı vekili, dava dışı Domino .... Ltd. Şti. ile temlik eden banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine davacının kefil olduğunu ve kullandırılan kredinin geri ödendiğini, davacının şirket hisselerini devretmesi nedeniyle kefillikten caydığını bankaya bildirdiğini, bankanın borçlu şirket ile yeni sözleşme imzaladıktan ve yeni kefiller alındıktan sonra yeni sözleşmeye istinaden kredi kullandırdığını, davacının yeni kullandırılan krediden dolayı kefalet sorumluluğu bulunmadığından teminat senedinin takibe konulmasının haksız olduğunu ileri sürerek, 21.08.2007 tanzim tarihli, 300.000.- TL tutarlı bonoya istinaden ... 13. İcra Müdürlüğü’nün 2011/8056 E. sayılı dosyası ile başlatılan takip nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti ile davalı aleyhine tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı temlik alan ... Varlık Yönetim A.Ş. vekili, ... 13. İcra Müdürlüğü’nün 2011/8056 E. sayılı dosyası ile yapılan icra takibine konu 01.06.2010 vadeli 300.000.- TL tutarlı bononun, Domino .... Ltd. Şti. tarafından keşide edildiği, davacı ... Gıda Turizm Temizlik Malzemeleri San. ve Tic. Ltd. Şti. (Yeni Ünvanı ... Otomat İşletmeciliği ve Gıda San. Tic Ltd. Şti.) tarafından da aval veren sıfatıyla imza edildiğini, davacının atılan imzaya herhangi bir itirazı olmadığı gibi, bono konusu borcun ödendiğine ilişkin bir iddiasının da olmadığını, davacının bononun teminatı olduğunu iddia ettiği genel kredi sözleşmesi tümüyle geçersiz olsa dahi söz konusu bono üzerinde yer alan aval imzasının geçerli olduğunu, davacı tarafın hisselerini devretmesinin, bu durumu bankaya bildirmesinin, borçlu ile banka arasında daha sonra yeni bir genel kredi sözleşmesi imzalanmasının dava konusu senette yer alan aval imzasından doğan sorumluluğu sona erdirmeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı 250.000.- TL tutarlı GKS ve avalist olarak imzaladığı 300.000.- TL tutarlı bono kapsamında kullandırılan kredilerin vadesinde ödendiği ve temlik eden bankanın herhangi bir alacağı bulunmadığı bilirkişi raporu ve ... 32. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2012/66 E. sayılı dosyasının kesinleşmiş kararı ile anlaşıldığı, kat ihtarına ve icra takibine konu olan kredilerin, dava dışı asıl borçlu ... Ltd. Şti."ndeki ortaklık yapısının değişmesi üzerine, 13.10.2009 tarihli 500.000.- TL limitli yeni GKS ile 13.10.2009 tarihli 500.000.- TL tutarlı, temlik eden Asya Katılım Bank A.Ş. lehine, dava dışı Domino .. Ltd Şti"nin borçlu, dava dışı ..., ... ve ..."ın avalist sıfatıyla imzaladıkları yeni bononun alınmasından sonra kullandırılan krediler olduğu, dava konusu takibin dayanağı senedin teminat senedi olarak kaydedilmesi ve teminata konu kredilerin ödenmesi nedeniyle davacının bu senede dayalı sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 22/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.