17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/11829 Karar No: 2016/8381 Karar Tarihi: 29.09.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/11829 Esas 2016/8381 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2016/11829 E. , 2016/8381 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; 22/07/2015 tarihinde sürücü ..."ün sevk ve idaresinde ... plakala sayılı aracıyla ... İlçesinden ... yönüne seyir halindeyken karşı yönden gelen şoförü müvekkil ... olan ... plakalı araca çarpası neticesinde maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazısı meydana geldiğini ve meydana gelen trafik kazasında davacı ..."ün ağır şekilde yaralandığını, bu nedenle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000.00 TL maddi tazminatın sigorta şirketinin mütemerrit sayılacağı tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizleriyle beraber tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, iddia ve toplanan delillere göre; yetkisizlik nedeni ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece tensiple birlikte resen görevsizlik kararı verilmiştir. Ancak, HMK"da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup haksız fiile ilişkin davalardaki yetki, kesin yetki olmayıp bir seçimlik yetkidir. Somut olayda; davalının yetki itirazı olmayıp, kamu düzenini ilgilendiren bir yetki kuralı da olmadığından, tensiple resen yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır. Kaldı ki, bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer. 6100 sayılı HMK"nın 9. maddesi, genel yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğunu düzenlemiş, 16. maddede ise "Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir." hükmü getirilmiştir. Dava, zarar görenin yerleşim yeri olan ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nde açıldığına göre mahkemece yargılamaya devam edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 29/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.