19. Ceza Dairesi Esas No: 2015/9242 Karar No: 2016/14012 Karar Tarihi: 29.03.2016
6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/9242 Esas 2016/14012 Karar Sayılı İlamı
Özet:
19. Ceza Dairesi tarafından 2015 yılında açılan bir dava sonucunda, sanık 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan mahkum edilmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda, sanığa verilen hürriyeti bağlayıcı cezanın ertelenmesine karar verilmiş olmasına rağmen denetim süresinin 1 yıldan az 3 yıldan fazla olamayacağı belirtildiği için sanık hakkında 12 ay denetim süresine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir. Ayrıca, suça sürüklenen çocuğa tayin edilen kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilebilmesi, adli para cezasının ödenmemesi halinde ise hapse çevrilemeyeceği ve ceza davalarında karar durumunda vekalet ücretinin belirlenmesi konusunda kanunlara uygun davranılmadığından, verilen kararın bozulmasına karar verilmiştir. Konuyla ilgili kanun maddeleri şunlardır: TCK’nın 51/3. ve 53/4. maddeleri, TCK’nın 50. maddesi, 5237 sayılı TCK’nın 50/3. ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 106/4. maddeleri, avukatlık asgari ücret tarifesi ve 6831 Sayılı Orman Kanunu'nun 112, 113 ve 114. maddeleri.
19. Ceza Dairesi 2015/9242 E. , 2016/14012 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: I)Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; 1)Sanığa verilen hürriyeti bağlayıcı cezanın ertelenmesine karar verilmiş olmasına göre; TCK’nın 51/3. fıkrasında denetim süresinin 1 yıldan az 3 yıldan fazla olamayacağının belirtilmiş olması karşısında, sanık hakkında 12 ay denetim süresine karar verilmesi, 2)TCK’nın 50. maddesi değerlendirmesi yapılırken, sanığa verilen 10 ay hapis cezasının kısa süreli olmadığının belirtilmesi, Kabule göre de; TCK’nın 53. maddesinin 4. fıkrası gereğince kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, aynı maddenin 1. fıkrasındaki hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi, II)Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; 1)5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi gereği fiili işlediği tarihte 18 yaşını ikmal etmemiş olan ve engel sabıkası bulunmayan suça sürüklenen çocuğa tayin olunan kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin kanuni zorunluluk olduğunun gözetilmemesi, 2)Suça sürüklenen çocuğa verilen adli para cezasının ödenmemesi halinde 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 106/4. maddesi gereği hapse çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi, III)Avukatlık Asgari Ücret tarifesinde vekalet ücreti, maktu ve nisbi olmak üzere belirlenmiştir. Maktu vekalet ücreti, davanın konusunun para olmadığı veya para ile ölçülemediği hallerde belirlenen ücret, nisbi vekalet ücret ise davanın konusunun para olması veya para ile ölçülebilir olması halinde bu değer üzerinden belirlenen ücrettir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nda 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 365/2. maddesinin aksine ceza davalarında şahsi hak talebi halinde mahkemece bu hususta da karar verilmesi gerektiği yolunda bir düzenleme bulunmaması ve 6831 sayılı Orman Kanunu"nun 112, 113 ve 114. maddeleri hükümleri karşısında; davada kendisini vekille temsil ettiren katılan idare lehine hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi ile yetinilmesi gerekirken ayrıca nisbi vekalet ücretine de hükmedilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ve suça sürüklenen çocuk müdafii ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 29.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.