18. Ceza Dairesi 2015/19345 E. , 2015/1113 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit, görevi yaptırmamak için direnme, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Sanık hakkında mağdur ..."e yönelik yaralama suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, sanık ..."in, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B-Öbür hükümlerin temyiz incelemesinde;
Temyiz isteklerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
1-Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
Adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin hüküm fıkrasında, oluş ve kabule aykırı olarak cezanın “üç kez” tayin edildiğinin belirtilmesi ve uygulamaya göre de sonuç adli para cezasının, 8.840 TL yerine 10.040 TL olarak belirlenmesi,
Kanuna aykırı, sanık ..."in temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası, tebliğnameye uygun olarak, sonuç adli para cezasının 8.840 TL"ye indirilmesi ve adli para cezasının taksitlendirilmesi kısmında bulunan “üç kez” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılması, biçiminde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmünbu bağlamda ONANMASINA,
2-Görevi yaptırmamak için direnme ve tehdit suçlarından kurulan hükümlerin temyizine gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir. Bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılması gerekmez. Kavga ve tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak yasal indirim nedeni olarak kabul edilebilmesi olanaklı ise de, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü de mümkün değildir.
Somut olayda sanığın, mağdurlar ..., ... ve ..."e yönelik sarfettiği ve sanığın da ikrar ettiği ölümle tehdit sözleri nedeniyle, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, “aynı eylemleri zaman zaman tekrar etmesi, mağdurlar üzerinde korkutuculuk etkisinin olmaması, ciddiye alınamayacağı...” şeklindeki kanuni olmayan gerekçelerle beraat kararı verilmesi,
b-Görevi yaptırmamak için direnme suçunun, birden fazla görevliye yönelik gerçekleştirildiğinin kabul edilmesi karşısında, sanığın cezasından TCK"nın 43/2. maddesi gereğince artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ... ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/05/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.