16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/10499 Karar No: 2020/359 Karar Tarihi: 16.01.2020
Silahlı terör örgütüne üye olmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/10499 Esas 2020/359 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İzmir 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 14.03.2019 tarihli kararına yapılan temyiz başvurusu sonucu, Ceza Dairesi tarafından verilen kararda; sanığın silahlı terör örgütüne üye olduğu tespit edilerek mahkumiyetine karar verildiği belirtilmiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı sonucuna varılmıştır. Ancak, örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında sadece TCK'nın 58/9 maddesi gereğince tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmemiştir. Bu nedenle, hükmün bu noktadan BOZULMASINA karar verilmiş, ancak diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tekerrür uygulamasına dair kısmı, \"maddesi delaletiyle 58/6\" ibaresinin çıkarılması suretiyle düzeltilerek onanmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri ise şunlardır: TCK'nın 314/2, 62/1, 53/1-2-3, 58/6-9, 63, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1 ve CMK'nın 302/1. ve 303/1-c. maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2019/10499 E. , 2020/359 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi İlk Derece Mahkemesi : İzmir 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.03.2019 tarih ve 2019/2 - 2019/117 sayılı kararı Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmak Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK’nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9-6, 63. maddeleri gereğince mahkumiyete ilişkin yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edennin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, Ancak; Örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında sadece TCK"nın 58/9 maddesi gereğince tekerrür hükümleri uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, tekerrür uygulamasına dair kısmından “maddesi delaletiyle 58/6” ibaresinin çıkarılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İzmir 14. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.