Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/10696
Karar No: 2020/2359
Karar Tarihi: 11.03.2020

Sahte fatura kullanma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/10696 Esas 2020/2359 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık hakkında sahte fatura kullanma suçundan açılan kamu davasında, suç unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için gerekli belgelerin toplanması gerektiği ve bu belgelerin birlikte tartışılması sonucu sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca sanığın farklı beyanname dönemlerinde birden fazla sahte fatura kullandığı kabul edilmesine rağmen zincirleme suç hükümlerinin uygulanmadığı ve suç tarihlerinin yanlış belirtildiği vurgulanmıştır. İnceleme yapılan kanun maddesi ise 5237 sayılı TCK'nin 43/1. ve 53. maddeleridir. Ayrıca, 53/1-c bendindeki \"velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan\" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği ve altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği belirtilerek, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen kararın yeniden değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
11. Ceza Dairesi         2017/10696 E.  ,  2020/2359 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Sahte fatura kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Sanık hakkında 2008 takvim yılında yılında sahte fatura kullanma iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın suça konu olan faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayandığını savunması karşısında, suç unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından,
    a) Suça konu olan faturaları düzenleyen mükellefler hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarının tamamı dosya içerisine aldırılıp, bu mükellefler hakkında sahte fatura düzenleme suçundan dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
    b) Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için;
    aa) Faturayı düzenleyen şirkete ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin; faturaları kullananlara ait yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi,
    bb) Daha sonra, faturaları düzenleyen mükelefler ile kullanan mükellefin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
    Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Aynı takvim yılının farklı beyanname dönemlerinde birden fazla sahte fatura kullandığı kabul edilen sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 43/1. maddesindeki zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    3-Sanık hakkında katma değer vergisi yönünden sahte fatura kullanmak suçundan inceleme yapıldığı, bu haliyle suç tarihinin son kullanılan 30.12.2008 tarihli faturanın KDV beyannamesinde kullanıldığı 25.01.2009 tarihi olduğu gözetilmeden gerekçeli karar başlığına 13.02.2013 olarak yazılması yasaya aykırı,
    4-5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki "velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 11.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi