4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/14790 Karar No: 2019/722 Karar Tarihi: 14.02.2019
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/14790 Esas 2019/722 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/14790 E. , 2019/722 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 24/02/2014 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/12/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, asıl alacak olan 4.012,78 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalılara ait çeltik tarlasından kendi tarlasına su taşması nedeni ile tarlasının ve tarlasındaki ürünün zarar gördüğünü, oluşan zarar nedeniyle delil tespiti yaptırdığını ve akabinde davalılar aleyhine ... İcra Müdürlüğünün 2013/6488 esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını ancak, takibe itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamını ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalılar, dava konusu zarar nedeniyle sorumlu olmadıklarını beyanla, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ... İcra Müdürlüğünün 2013/6488 esas sayılı dosyasında alacağın 4.012,78 TL"lik kısmı için itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Somut olayda; dava konusu alacağın varlığı ve miktarı bilirkişi raporu ile saptanmış olduğundan dava konusu alacak likit değildir. Dolayısıyla itirazın iptali halinde alacaklının icra inkar tazminatı isteyebilmesi için gerek uygulamada gerekse öğretide öngörülen alacaktaki "likit" yani muayyenlik ve belirlenebilirlik koşulu gerçekleşmemiştir. Bu durumda, takip konusu alacak miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden, mahkemece, yasal koşulları bulunmadığı halde, icra inkar tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya uygun düşmeyip kararın bozulması gerekirse de belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle hükmün icra inkar tazminatına ilişkin 2. fıkrasındaki "Davalı borçlular aleyhine asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine" cümlesinin çıkartılmasına, davalıların diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.