13. Hukuk Dairesi 2013/11855 E. , 2013/11540 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, davalı idare ile müvekkili şirket arasında imzalanan sözleşme süresince 5510 sayılı yasada yapılan değişikliğin davalı tarafından yanlış yorumlandığını ve müvekkili şirketin istihkaklarından haksız kesintiler yapıldığını, 5510 sayılı yasanın 81 maddesine eklenen bende göre sigorta primlerini düzenli ödeyen ve sigortasız işçi çalıştırmayan işverenleri teşvik etmek amacıyla sigorta pirim oranının %5lik kısmının hazinece karşılanacağının belirtildiğini, müvekkilinin 5510 sayılı yasanın yürürlüğünden itibaren bu kanun gereğince 5 puanlık indirimleri uygulamak suretiyle sigorta primlerini tahakkuk ettirdiğini ve ödediğini, ancak davalı idarenin söz konusu pirim indirimlerini hak edişlerinden haksız olarak kestiğini ileri sürerek 1.000,00 TL nin kesinti tarihlerinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah ile talebini 51.683,97 TL.ye çıkarmıştır.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, eldeki davanın dava dilekçesinde 1.000,00 TL nin kesinti tarihlerinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş,ıslah ile talebini 146.141,70 TL.ye çıkarmış, mahkemece davanın kabulüne, 51.683,97 TL.nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir. Borçlar Kanunun 101/1 (6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 117) maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusu ancak alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Muaccel hale gelmiş bir borçtan dolayı alacaklının herhangi bir ihtarı yok ise anılan yasa maddesi uyarınca faize ancak dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekir. Dava konusu olayda davacı, kendi hak edişlerinden kesilen dava konusu miktarların ödenmesi için dava tarihinden önce davalıya ihtar çekerek onu temerrüde düşürdüğünü iddia ve ispat etmemiştir. Bu itibarla hüküm altına alınan miktara dava tarihinden itibaren faiz uygulanması zorunludur. Mahkemece, davadan önce davalının temerrüde düşmediği gözetilerek hüküm altına alınan miktara dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
3-Harçlar Kanunu" nun 13/j. maddesi gereği,davalının harçtan muaf tutulması gerekirken bakiye harcın davalıdan tahsiline ve davacı tarafından yatırılan yargılama giderleri içinde yer alan harçların da yargılama gideri olarak davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ; Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bent gereğince mahkeme kararının hüküm kısmının bir numaralı bendinin bütünüyle karardan çıkartılarak yerine aynen “Davanın kabulüne, 51.683,97 TL alacağın, 1.000,00 TL.nin dava, bakiye 50.683,97 TL.nin ıslah (20.02.2012)tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline) söz ve rakamlarının yazılmasına, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının ikinci ve dördüncü bentlerinin hüküm fıkrasından çıkartılarak ikinci bendin yerine “Davalı kurum harçtan muaf olduğundan harca hükmedilmesine yer olmadığına” cümlesinin, dördüncü bendin yerine “Davacı tarafından karşılanan 36,00 TL tebligat, 14,60 TL müzekkere, 300,00 TL bilirkişi ücreti toplamı 350,60 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” cümlesinin yazılmasına,hüküm fıkrasına altıncı bent olarak “Davacı tarafından yatırılan 785,95 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine” cümlesinin eklenmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 6.5.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.