3. Hukuk Dairesi 2013/8732 E. , 2013/10812 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalının ortak 4 katlı bina inşa ettiğini, masrafların ortak ödendiğini, 2.ve 4.kat ile zemindeki dükkanın yarı payının davacı adına tescil edileceğini, bunun yapılmadığını belirterek, taşınmazların tesciline karar verilmesini olmaz ise payına düşen 16.755 TL (fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere) olay tarihinden yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; davayı kabul etmediklerini, haksız olduğunu belirtmiştir. Mahkemece tazminat davasının kısmen kabulüne (bozma kararına uyularak) karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bozulan ilk kararda; mahkemece tescil talebinin reddine, tazminat talebinin ise kısmen kabulüne; dosya kapsamına göre davacı tarafından yapılan 2 kat daire ile zemin katın yarısının dava tarihi itibari ile toplam rayiç değeri olan 50.734,50 TL dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline; fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkeme kararı, "...davalı tarafından akdi ilişki inkar edilmekle beraber, davalıya ait arsa üzerinde inşa edilen binada davacının bazı imalatlar yaptığı bizzat davalının da kabulündedir. Bu nedenle adi ortaklığın davalıya yöneltilecek "yemin" delili sonucunda da ispat edilememesi halinde ise "çoğun içinde azda vardır" kuralı gereğince davacının binanın yapıldığı tarih itibariyle serbest piyasa fiyatlarına göre malzeme ve işçilik bedelleri dahil olmak üzere kendisi tarafından yapılan tüm yapım masraflarının ödetilmesini talep edebileceğinin kabulü gerekir. O halde mahkemece diğer yasal delillerle kanıtlanamayan adi ortaklığın ispatı için, davacıya öncelikle bu konuda karşı tarafa yönelteceği "yemin" delili hatırlatılmalı, sonucuna göre hüküm kurulmalı, adi ortaklığın yemin delili ile de
kanıtlanamaması halinde ise, davalıya ait binada davalının da kabulünde olan davacı tarafından yapılan imalatların, yapıldığı tarih itibariyle serbest piyasa fiyatlarına göre malzeme ve işçilik bedelleri dahil olmak üzere tüm yapım masrafları, konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulundan açıklayıcı ve denetime elverişli rapor alınmak suretiyle belirlenmeli ve belirlenecek bu miktarın ödetilmesine karar verilmelidir..." gerekçesi ile bozulmuştur.
Kural olarak bozma kararına uyulmakla; orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda mahkeme için zorunluluk doğar. Öte yandan, bozma kararı dışında kalan yönler ise kesinleşir. Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
Davacı tarafından davalıya yemin teklifinde bulunulmuş; davalıda yasaya ve yönteme uygun olarak yaptığı yemininde, binayı ortak olarak yapmak üzere davacı ile anlaşma yapmadığına dair beyanda bulunmuştur.
6100 sayılı HMK. 26/1.maddesinde, "Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebilir" düzenlemesi yeralmaktadır.
Somut olayda mahkemece; 20.05.2003 (dava tarihi) itibari ile davalının beyanına göre davacının yaptığı imalatların bedelinin 44.986 TL olduğunu gösteren 13.12.2011 tarihli bilirkişi raporuna dayanılarak karar verildiği; gerekçe olarak da geçen sürede enflasyon vb. sebeplerle davacının imalat tarihinde harcadığı paranın alım gücünün düşmüş olması, denkleştirici adalet ilkesi de gözönüne alınarak dava tarihindeki bedel yönünden davanın kabulüne karar vermek gerektiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafın denkleştirici adalet ilkesinin uygulanması yönünde bir talebi olmadığı gibi mahkemece uyulan ve artık davalı taraf için kazanılmış hak oluşturan bozma kararında da imalatların yapıldığı tarih itibari ile serbest piyasa fiyatlarına göre malzeme ve işçilik bedelleri dahil olmak üzere tüm yapım masraflarının belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Mahkemece; taleple bağlılık ilkesine uyularak davalı taraf için kazanılmış hak oluşturan bozma kararına göre, davacının davalıdan talep edebileceği miktarın hesaplatılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile taleple bağlılık ilkesine ve kazanılmış hak ilkesine aykırı olarak yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru bulunmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.