Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1422
Karar No: 2020/66
Karar Tarihi: 28.01.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/1422 Esas 2020/66 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2019/1422 E.  ,  2020/66 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KADASTRO

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın bozulmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi Havva Doğan, ... Aşçı ve diğerleri tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında, ... Köyü çalışma alanında bulunan 71 parsel sayılı 157000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz payları oranında ... mirasçıları ... ve arkadaşları adlarına; 72 parsel sayılı 97750 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... adına; 73 ve 197 parsel sayılı, sırasıyla 76696 metrekare ve 4158 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, İbrahim Aşçı adına ve 75 parsel sayılı 25625 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz... adına, tapu kaydı ve taksim nedeniyle ayrı ayrı tespit edilmiştir. Kadastro Komisyonunca davalıların itirazının kabulü ile, 71 parsel sayılı taşınmazın 96206 metrekare, 72 parsel sayılı taşınmazın 57010 metrekare, 73 parsel sayılı taşınmazın 48648 metrekare ve 75 parsel sayılı taşınmazın 4227 metrekare yüzölçümü ile tespit malikleri adına tespitine, dosyada ekli harita da 71 parsel sayılı taşınmazın (K) harfiyle gösterilen 53505 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ... oğlu ... ve karısı ...adına, 71 parsel sayılı taşınmazın (L) harfiyle, 72 parsel sayılı taşınmazın (M) harfiyle ve 73 parsel sayılı taşınmazın (N) harfiyle gösterilen bölümlerinin tevhidi ile oluşan taşınmazın 54689 metrekare yüzölçümü ile ... oğlu ... ve ... kızı ...adlarına, 73 parsel sayılı taşınmazın (O) harfiyle gösterilen bölümünün 21390 metrekare yüzölçümü ile ... oğlu ... adına, 75 parsel sayılı taşınmazın (R) harfiyle gösterilen 21398 metrekare yüzölçümündeki bölümün 197 parsel sayılı taşınmaza ilavesi ile 197 parsel sayılı taşınmazın 25556 metrekare yüzölçümü ile ... oğlu ... adına tesciline karar verilmiştir. Davacılardan ...mirasçıları ... ve arkadaşları 73 ve 197 parsel sayılı taşınmazlara, ... ve arkadaşları, 75 parsel sayılı taşınmaza, ... ve arkadaşları, 72 parsel sayılı taşınmaza yönelik ve ... ve arkadaşları ise, 71 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak tapu kaydına, taksime ve miras yoluyla gelen hakka dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece usule ilişkin bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonunda davacıların davalarının kabulüne, Tapulama Komisyonunun 71, 72, 73, 75 ve 197 parsel sayılı taşınmazlara ait kararının iptali ile çekişmeli 71 parsel sayılı taşınmazın payları oranında muris ... mirasçıları adlarına, 72 parsel sayılı taşınmazın payları oranında muris ... mirasçıları adlarına, 73 ve 197 parsel sayılı taşınmazların payları oranında muris...mirasçıları adlarına, 75 parsel sayılı taşınmazın ise payları oranında muris ... mirasçıları adlarına tapuya tesciline karar verilmiştir. Hükmün, davalı ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 15.02.2018 tarih 2015/7301-2018/888 Esas-Karar sayılı ilamıyla; " Her ne kadar Mahkemece çekişmeli taşınmazların davacı tarafın tutunduğu ve taşınmazların tespitine esas alınan tapu kayıtlarının kapsamında kaldığı, davalı tarafın dayandığı iskan haritasının ise nizalı parsellerin doğu kısmını kapsadığı, taşınmazların davacıların zilyetliğinde bulunduğu ve davalılar tarafından, davacıların fiilen kullanıma başladıkları tarihten itibaren davacılar aleyhine 2510 sayılı Kanun"un 23. maddesi uyarınca herhangi bir dava açılmadığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan değerlendirmenin dosya kapsamına uygun düşmediği, davalılardan ... ve ..."ın, İskan Yasası hükümlerine göre oluşturulan Nisan 1951 tarih ve 54 sıra numaralı tapu kaydına, davalı ... ..."nun ise, 28.5.1936 tarihli iskan tahsis ve 03.02.1953 tarihli temlik kayıtlarına dayandıkları, davacıların, Kadastro Komisyon kararı ile, dayandıkları Ekim 1941 tarih ve 47, 48 ve 49 sıra numaralı tapu kayıtlarının kapsamını aldıkları ve komisyonca, davalıların dayandığı iskan tapusu ve iskan temlik kayıtları sahiplerine tefrik edilen taşınmaz bölümlerine ilişkin olarak dava açtıkları belirtilerek, davacıların dayandığı tapu kayıtları ile davalıların dayandığı iskanen oluşan tapu kaydı ve iskan temlik kayıtlarının kapsamı kısmen iç içe geçiyorsa da, davacılar tarafından 2510 sayılı İskan Kanunu"nun 23. maddesine bir fıkra ekleyen 3667 sayılı Kanun hükmüne göre davalılara ait iskan kayıtlarının temlik gününden itibaren bir yıl içinde mülkiyet davası açılmamış olduğundan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin davalıların dayandığı tapu kaydı ve iskan temlik kayıtlarının kapsamında kaldığının anlaşılmasına ve bu hususun mahkemenin de kabulünde olmasına göre, mahkemece davanın reddine ve dava konusu taşınmazların Kadastro Komisyon kararı gibi tapuya tesciline karar verilmesi gereğine" değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiş, bu kez bozma ilamına karşı davacılar vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    Çekişmeli taşınmazların davacıların dayandığı Ekim 1941 tarih ve 47, 48 ve 49 sıra numaralı tapu kayıtlarının kapsamında kaldığı, bir bölümünün ise aynı zamanda davalı tarafın dayandığı İskan Yasası hükümlerine göre oluşturulan Nisan 1951 tarih ve 54 sıra numaralı tapu kaydı ve davalı ... ..."nun dayandığı 28.05.1936 tarihli iskan tahsis ve 03.02.1953 tarihli temlik kayıtları kapsamında kaldığı anlaşılmakta olup, esasen bu husus mahkemenin de kabulündedir. Çözümlenmesi gereken, hangi tarafın tapu kaydına üstünlük tanınacağı ve zilyetliğin kimde olduğu hususlarıdır. Bozma ilamının içeriğinde de belirtildiği üzere, 2510 sayılı İskan Kanunu"nun 23. maddesine bir fıkra ekleyen 3667 sayılı Kanun hükmüne göre, iskan kayıtlarının temlik gününden itibaren bir yıl içinde mülkiyet davasının açılmaması halinde, taşınmaz üzerinde mülkiyet iddiasında bulunulamayacağı düzenlenmiştir. Bu haliyle, daha eski tapu kaydına dayanan tarafın, ancak Hazineye karşı bedel davası olarak hakkını ileri sürebileceği anlaşılmaktadır. Ne var ki; uygulamada söz konusu 1 yıllık hak düşürücü sürenin, ne zaman başlayacağı hususunda farklı uygulama ve kararların doğması üzerine Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 14.05.1984 tarih 1983/10-1984/4 Esas ve Karar sayılı kararıyla hak düşürücü sürenin, iskan malikleri tarafından taşınmaza fiilen el konulması ile başlayacağı kabul edilmiş olup, İçtihadı Birleştirme Kararlarının kanun hükmünde bulunduğu ve karar tarihinden sonra halen derdest bulan dosyalarda da uygulanması gerektiği tartışmasızdır.
    Eldeki dosya kapsamının incelenmesinde; Mahkemece 1993 ve 2012 tarihinde yapılan keşiflerde dinlenen yerel bilirkişi beyanlarına göre, taşınmazlar üzerinde davacı tarafın zilyet olduğu, zilyetliklerinin hiç kesilmediği, davalı tarafın taşınmazlar üzerinde zilyetliğinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazların, davacı tarafın dayandığı tapu kayıtları esas alınarak davacı taraf adına tespitlerin yapılmasından sonra, itiraz üzerine Tapulama Komisyonunca; 06.03.1984 tarihinde taşınmazlar başında 1928, 1330, 1339 doğumlu yerel bilirkişilerin beyanlarına başvurulmuş ve bu kişilerde taşınmazların tespit maliklerinin (eldeki dosyanın davacıları) zilyetliğinde olduğunu söylemişlerdir.
    Diğer bir anlatımla; çekişmeli taşınmazların bir bölümü, davacı tarafın dayandığı tapu kayıtları ile daha sonra İskan Yasası gereğince davalı taraf adına oluşturulan tapu kayıtları kapsamında kalmakta ise de, İskan tapusuna dayanan davalı tarafın taşınmazlarda malik sıfatıyla bir zilyetliklerinin bulunmadığı, davalı tarafça taşınmazlara fiili olarak el konulmadığı, zilyetliğin çekişmesiz olarak davacı tarafça sürdürüldüğü anlaşıldığından, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 14.05.1984 tarih 1983/10-1984/4 Esas ve Karar sayılı kararı gereğince, taşınmazların davacılar adına tesciline dair mahkeme hükmünün bu nedenle onanması gerekirken, maddi hataya dayalı olarak anılan İçtihadı Birleştirme Kararı gözden kaçırılmak suretiyle bozulmasına karar verildiği anlaşılmakla, Dairemizin 15.02.2018 tarih 2015/7301-2018/888 Esas-Karar sayılı bozma ilamının ortadan kaldırılmasına ve hükmün yukarıda belirtilen nedenlerle ONANMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının talep halinde ilgilisine iadesine, 28.01.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi