Esas No: 2021/16166
Karar No: 2022/983
Karar Tarihi: 20.01.2022
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2021/16166 Esas 2022/983 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, içerisinde bulunduğu araçta hırsızlık suçuna ilişkin ihbar nedeniyle durdurulmuş ve hakkında yakalama emri bulunmasına rağmen kendisini başka bir kişi olarak tanıtmış, üzerindeki sahte kimlik bilgileriyle tutanaklar tanzim edilmiştir. Ancak tutanaklardaki gerçek kimlik bilgileri nedeniyle sanığın Kabahatler Kanunu'nun 40. maddesinde yer alan \"kimliği bildirmeme\" kabahatini işlediği ve idari yaptırım gerektiği belirtilmiştir. Ancak, soruşturma zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu ve bu sürenin dolduğu için sanığa idari para cezası verilemeyeceği sonucuna varılmıştır. 268. ve 206. maddelerinde açıklanan suç tipleri de kararda belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Gereği görüşülüp düşünüldü:
İftira suçunun özel bir halini düzenleyen TCK.nın 268. maddesinde öngörülen, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için, kişinin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanmasının gerektiği, bunun dışında resmi belgenin düzenlenmesinin gerektiği durumlarda resmi belgeyi düzenlemek yetkisine sahip olan kamu görevlisine karşı başkasının kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma eyleminin ise, TCK'nın 206. maddesine uyan suçu oluşturacağı, hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını gerektiren bir suç bulunmayan veya resmi bir belgenin düzenlenmesini de gerektirmeyen hallerde görevle bağlantılı olarak sorulması halinde kamu görevlisine kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınan veya gerçeğe aykırı beyanda bulunan kişinin eyleminin ise Kabahatler Kanunu'nun 40. maddesine aykırılık olarak değerlendirileceği, bu kapsamda somut olay incelendiğinde;
Hırsızlık suçuna ilişkin ihbar nedeniyle sanığın içerisinde bulunduğu araç durdurulmuş ise de, sanığın babasına ait aracı habersiz alması ve alkollü olması nedeniyle böyle bir müracaatta bulunulduğu,hakkında yakalama emri bulunan sanığın, kolluk kuvvetlerince yapılan kimlik kontrolü esnasında hakkındaki yakalama kararının yerine getirilmesini ve işlem yapılmasını engellemek amacıyla kendisini akrabası olan ... olarak tanıtıp üzerinde kendi resmi olan nüfus cüzdan fotokopisini ibraz ettiği, ancak kuşkulanan kolluk güçlerinin araç içerisindeki diğer kişilere sorması ve beyanları üzerine müştekiye ulaşılması ile sanığın gerçek kimliğinin tespit edilmesi şeklinde sonuçlanan eylemde, tüm tutanakların gerçek kimlik bilgilerine göre tanzim edildiği ve
gerçeğe aykırı olarak beyan ettiği isme göre düzenlenmiş herhangi bir belgenin bulunmaması hususları birlikte gözetildiğinde, sanığın eyleminin Kabahatler Kanunu'nun 40. maddesinde “Görevle bağlantılı olarak sorulması halinde kamu görevlisine kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınılması veya gerçeğe aykırı beyanda bulunulması” şeklinde tanımlanan “kimliği bildirmeme” kabahatini oluşturacağı, bunun da aynı maddeye göre idari yaptırımı gerektirdiği, ancak anılan Yasanın 20/2-c maddesi uyarınca soruşturma zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu, kabahat tarihinden karar tarihine kadar bu sürenin gerçekleştiği anlaşılmakla, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmekle sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta anılan Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, 5326 sayılı Kanunun 20/2-c maddesi uyarınca sanığın kabahat oluşturan eylemiyle ilgili soruşturma zamanaşımı dolduğundan hakkında aynı Kanunun 20/1. maddesi gereğince İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 20.01.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.