11. Hukuk Dairesi 2017/3681 E. , 2019/900 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... .... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 14/.../2016 tarih ve 2015/32 E. - 2016/452 K. sayılı kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 09/06/2017 tarih ve 2017/558-2017/573 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının "... ... ORMAN ÇİFTLİĞİ+ŞEKİL" ibareli 11.03.2008/14079 sayılı tanınmış markanın sahibi olduğunu, dava dışı ... Gıda Ltd. Şti."nin davacı kurumun ... İli bayisi olduğunu, davalının anlaşmalı bayii olmamasına rağmen ... Orman Çiftliği ürünlerinin satışını yaptığını, bayi izlenimi verecek şekilde kurumun levhasını ve logosunu işletmenin iç duvar ve dış cephelerinde öne çıkarılmış bir şekilde kullandığını, "FABRİKA SATIŞ NOKTASI" ibaresinin tanıtım işareti olarak kullanıldığını, davalı eylemlerinin ... .... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2014/665 D.İş sayılı dosyasından tespit edildiğini, durumun davacının tanınmış markalarına tecavüz oluşturacağını ileri sürerek davacının marka tescilinden doğan haklarına davalı tecavüzünün önlenmesine, şimdilik 5.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, genel yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olan ... mahkemeleri olduğunu, davalının dava dışı ... şirketine ait ... Satış Mağazasını ....08.2013 tarihinde ... tabelaları, görselleri ve içindeki ürünler de dahil olmak üzere devraldığını, malzeme ve demirbaşların davalıya fatura edildiğini, 70.000,00 TL devir bedeli ödendiğini, ürün tedarikini dava dışı şirketin yaptığını, ürün fiyat listeleri ve değişiklikleri ile ilgili olarak davacı kurum yetkililerinin mailler gönderdiğini, davacı kurum yetkililerinin periyodik olarak denetimlerde bulunduklarını, davalının ticari faaliyeti ile işyerini kullanma şekli bakımından davacının önceden bilgisinin ve zımnî kabulünün bulunduğunu, aksi yönde bir irade gösterilmediğini savunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava dışı ... şirketi ile davacı arasında 27.09.2012 tarihinde bayilik sözleşmesi yapıldığı, ....08.2013 tarihinde dava konusu işletmenin davalıya devir edildiği, davalının ayrı bir çalışma ruhsatı almadığı, işletmedeki tanıtım işaretlerini aynen muhafaza ettiği, sunulan fatura ve iş evrakı kapsamlarına göre ürünleri dava dışı şirket aracılığıyla temin ettiği, davalının dava dışı şirket ile yaptığı devir sözleşmesinin markanın kullanımı konusunda davacıyı bağlamayacağı, davalının davacı markasını taşıyan ve onun izni ile piyasaya sunulmuş ürünleri yasal yoldan edinip tekrar satışa sunmasının hukuka uygun olduğu, sunulan orjinal markalı malları ve onların satışını tanıtabilmek amacıyla davacıya ait marka ve logoyu kullanma hakkının bulunduğu, ancak davalının kendi unvanını veya işletme adını hiç kullanmadığını, ortalama tüketici nezdinde davalı işletmenin yetkili bayi, temsilci ve satış noktası olduğu yönünde algı yaratacak ve bilgilendirme amacını aşacak şekilde gerçekleştirdiği kullanımın marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet yaratacağı, davacının fiili zarar ispatında bulunmayıp, davalının markayı kullanmak yoluyla elde ettiği net kazanca göre yoksun kalınan kazancın belirlenmesini istediğinden 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 42 ile 6098 sayılı TBK"nın m.50/II. maddesi hükümlerine göre maddi tazminat miktarının belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının tecavüz teşkil eden eylemlerinin önlenmesine, 4.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, kararın kesinleşmesini müteakip Türkiye"de yayımlanan gazetelerden birinde bir defa ilanına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı vekili istinaf etmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davalının süt ürünleri dışında başka gıda maddeleri de sattığı, süt ürünlerini davacıdan başka şirketlerden de aldığı, davalı eyleminin davacının orijinal markalı ürünlerini yasal yoldan elde ederek satışa sunmak şeklinde gerçekleştiği, dolayısıyla kar payının da davacıya ödenmiş olacağı, mahkemece takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının olayın oluş şekline ve tarafların hukuki durumlarına uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye ...,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 583,39 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 06/02/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.