Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, maluliyet aylığı bağlanması ile aylığa hak kazandığı tarihten itibaren ödenmeyen aylıkların faiziyle tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
İnceleme konusu somut olayda; davacının 08.04.2011 tarihli tahsis talebinin reddedilmesi üzerine işbu davanın açıldığı, 06.03.2014 tarihinde (yargılama safhasında) tekrar tahsis talebinde bulunulması üzerine davalı Kurum tarafından 01.04.2014 tarihinden başlamak üzere maluliyet aylığı bağlandığı anlaşılmış, mahkemece 3. Adli Tıp İhtisas Dairesinden alınan raporda maluliyet başlangıç tarihinin 22.12.2004 olarak belirtilmesi ve davacı talebi dikkate alınarak 31.01.2012 tarihinden itibaren maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, 31.01.2012-31.03.2014 tarihleri arasında ödenmesi gereken maluliyet aylıklarının ödenme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, 01.04.2014 tarihinden itibaren maluliyet aylığı bağlanmış olduğundan bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; davacının 29.04.2012-06.03.2014 tarihleri arasında 5510 sayılı yasanın 4/1-a maddesi kapsamında sigortalı hizmetinin bulunduğu ve mahkemece bu hususun tartışılmadığı anlaşılmıştır.
Davanın yasal dayanaklarından 5510 sayılı yasanın 27. Maddesinin 3. bendi “Malûllük aylığı almakta iken bu Kanuna göre veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların malûllük aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilir ve bu Kanuna tabi olarak çalıştıkları süre zarfında 80 inci maddeye göre belirlenen prime esas kazançları üzerinden 81 inci madde gereğince kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortasına ait prim alınır. Bunlardan işten ayrılarak yeniden malûllük aylığı bağlanması için yazılı istekte bulunan ya da emekliye ayrılan veya sevkedilenlere; kontrol muayenesine tabi tutulmak ve ilk aylığına esas malûllüğünün devam ettiği anlaşılmak kaydıyla, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışıyorsa görevinden ayrıldığı tarihi, diğerlerine ise istek tarihlerini takip eden ödeme döneminden itibaren yeniden malûllük aylığı hesaplanarak bağlanır” hükmüne amir olup, Kurumca dikkate alınan rapor içeriğindeki arazların önceki raporlarla örtüştüğü dikkate alınarak bu konuda başkaca bir araştırmaya gerek duyulmaksızın, davacının 29.04.2012-06.03.2014 tarihleri arasında sigortalı hizmeti bulunduğundan, talep tarihini takip eden aybaşından (01.02.2012 tarihinden) sigortalı olarak çalışmaya başladığı tarih olan 29.04.2012 tarihine kadar malullük aylığı alabileceği dikkate alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.