Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/499 Esas 2014/6389 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, 14.12.2004 tarihli dilekçesiyle;... Köyü 1105 sayılı parselin yörede 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kaydının iptalini ve orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli parselin tapu kaydının iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün davalılar ... ve ... tarafından temyizi üzerine, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesince incelenerek çekişmeli taşınmazın bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 47 m2 ve 1105 sayısı ile gösterilen 676 m2"lik bölümleri ile ilgili hüküm onandıktan sonra geriye kalan (B) harfli 421 m2"lik bölüm yönünden bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda (B) harfli 421 m2"lik taşınmaz bölümü yönünden Orman Yönetiminin davasının reddine, hükmün diğer yönleri kesinleşmiş bulunduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ile davalılardan ... tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 16/07/2009 tarih ve 2009/9841- 12014 sayılı kararı ile davalı ..."un temyiz itirazları reddedilmiş, Orman Yönetimi yönünden ise 421 m2"lik bölüm yönünden hüküm onanmıştır.
Davacı ... Yönetimi, tapuda hükmün infazı aşamasında Duraliler Köyünde 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi çalışmaları yapıldığını, kararda bahsedilen ada ve parsel numaralarının veyüzölçümlerinin tutmadığı gerekçesi ile kararın infazının yapılamadığını, bu yerde 22/2-a ve 2/B çalışmalarında kararda bahsedilen parselin sınırları ile yüzölçümleri ve ada parsel numaralarının değiştiğinin Kadastro Müdürlüğü tarafından idareye bildirildiğini ve tavzih kararı alınmasının istendiğini ileri sürerek bilirkişilerden ek rapor alınmak suretiyle gerekli düzeltmenin yapılması talep edilmiştir.
Mahkemece, HMK"nun 305. maddesine göre hükmün tavzihinin, hükmün yeterince açık olmaması veya icrasında tereddüt uyandırması yahut birbirine aykırı fıkralar içermesi durumunda istenebileceği, hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve borçların tavzih yoluyla sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği, tavzih isteğinde belirtilen durumun kararın kesinleşmesinden sonra ortaya çıktığı ve Kadastro Müdürlüğünce yapılan 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uygulamasından kaynaklandığı, kararın kesinleşmesinden sonra ortaya çıkan bu hukukî durumun tavzihin konusu olamayacağı, her davanın açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilip sonuçlandırılması gerektiği, tavzih yolu ile mahkeme kararının değiştirilmesinin de mümkün olmadığı, bu durumun ancak yeni bir davanın konusu olabileceği gerekçeleri ile tavzih isteminin reddine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına ve kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine 12/06/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.