Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2018/2290 Esas 2021/5727 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/2290
Karar No: 2021/5727
Karar Tarihi: 18.05.2021

Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2018/2290 Esas 2021/5727 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, Tekirdağ 1. Ağır Ceza Mahkemesi, uyuşturucu madde ticareti suçu nedeniyle mahkumiyet kararı verdi. Ancak, gizli soruşturmacıların kullanılabilmesi için belirli şartların yerine getirilmesi gerektiğini ve bu şartların sağlanmadığını belirtti. Ayrıca, TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edildiği ve bu nedenle sanığın durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Son olarak, etkin pişmanlık hükümlerinin sanık hakkında uygulanamayacağına karar verildi. Kanun maddeleri: CMK 139. madde, CMK 140. madde, CMK 217. madde, TCK 192/3. madde.
10. Ceza Dairesi         2018/2290 E.  ,  2021/5727 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : TEKİRDAĞ 1. Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma
    Hüküm : Mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    1- Gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan CMK"nın 139. maddesine göre gizli soruşturmacı görevlendirilebilmesi için işlenen suçun kanunda sayılan ve gizli soruşturmacı kullanılabilecek suçlardan olması, suçun işlendiği konusunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması, başka yolla delil elde etme imkanının bulunmaması, suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmiş bir suç olması ve yetkili ve görevli mahkemece bir karar verilmesi gerekir.
    Somut olayda dava konusu suç uyuşturucu madde ticareti yapma suçu olduğu halde, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suç olmadığı; zira CMK"nın 139. maddesinin 4. fıkrasına göre örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmeyen suçlarda gizli soruşturmacı görevlendirilemeyeceği; yine CMK"nın "Teknik Araçlarla İzleme" başlıklı 140. maddesindeki düzenlemeye göre, sanığın teknik araçlarla izlenmesine ilişkin bir karar bulunmadan teknik araçlarla izleme, görüntüleme ve ses alma işlemi yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmış ve mahkemece suçun sübutu gizli soruşturmacı faaliyetleri sonucu tanzim edilen raporlara dayandırılmıştır.
    CMK"nın 217. maddesine göre sanığa atılı suç hukuka uygun şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir.
    Yapılan soruşturma işlemleri kovuşturma kapsamı ve tüm dosya içeriğine göre sonuç olarak;
    Suçun sübutunun tespiti için sanıktan uyuşturucu madde alma - temin etme eylemlerini gerçekleştiren gizli soruşturmacılar kolluk görevlisi ise "suçu ve faili belirleme, suçla ilgili delilleri toplama" konusunda faaliyette bulunabileceklerinden, öncelikle gizli soruşturmacıların adli kolluk görevlisi olup olmadığının araştırılması, adli kolluk görevlisi ise CMK"nın 139/3. maddesi hükmü de gözetilerek tanık olarak dinlenilip tutanak içeriği okunup diyecekleri sorulduktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
    2- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun"la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    3- Tüm dosya içeriğine göre; şartları oluşmadığı halde, sanık hakkında TCK"nın 192/3. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkı gözetilerek hükmün BOZULMASINA, 18.05.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.