19. Hukuk Dairesi 2019/1909 E. , 2020/886 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulması sonucunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi tarafından taraf vekillerinin karşı davaya yönelik istinaf başvurularının esastan reddine, davalı - karşı davacı vekilinin asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının asıl davaya yönelik kısmının kaldırılarak asıl davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının bir alacağından dolayı başlattığı icra takibi sırasında bir kısım menkul malları muhafaza altına aldırdığını ve tutulan yediemin teslim zaptı ile davacıya teslim edilen mahcuzlara, icra memuru tarafından davalı vekilinin de kabul ve muvafakati ile günlük 390,00 TL yediemin ücreti takdir edildiğini, davacıya yediemin olarak teslim edilen mahcuz malların icraen satışa çıkarıldığını ve alacağına mahsuben davalı tarafından satın alındığını, İcra Müdürlüğü tarafından Adalet Bakanlığı Ücret Tarifesi"ne göre hesap edilen 27.219,00 TL yediemin ücretinin davalıdan tahsil edildiğini, tüm malların 26.12.2012 tarihinde davalıya eksiksiz olarak teslim edildiğini, davacıya 30.219,00 TL daha yediemin ücreti ödendiğini ancak bakiye 68.841.00 TL daha ödenmesi gereken yediemin ücreti bulunduğunu, bu bakiye borcun davalı tarafından ödenmemesi üzerine, davalı aleyhine K.Çekmece 3. İcra Müdürlüğü"nün 2013/ 344 esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız takip başlatıldığını, davalının ödeme emrine haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatıyla mahkumiyetine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, bir alacak nedeniyle yapılan haciz işlemi sonrası hacizli malların adli yediemine tesliminin talep edildiğini ve haciz mahalline İcra Müdür Yardımcısı tarafından adli yediemin çağrıldığını, haciz tutanağının 3. sayfasına da hacizli mallar “taleple adli yediemine teslim edilmek üzere muhafazaya alınıp, tutanak imza edildi” denilmek sureti ile adli yediemin talebinin zapta geçirildiğini,İcra Müdür Yardımcısı tarafından 16.04.2012 tarihli mahcuz mallar tutanağıyla muhafaza altına alınan menkul malların kapladıkları alan göz önünde bulundurularak Adalet Bakanlığı’nın Depo ve Garajlardaki Ücret Tarifesi gereğince ücret belirlendiğini, icra dosyasına yatırılarak ihale edilen menkul mallar ihale alıcısına teslim edildiğini, davacının icra dosyasına yapılan yedieminlik ücretine ilişkin ödemeyi kabul etmediğini, davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, haksız alacak talebi nedeniyle icra takibine itiraz edildiğini, belirterek; davanın reddini talep etmiştir.
Davalı vekili karşı davasında ise; haciz mahallinde tutanakların imzalandığı sırada borçlu ve haciz mahallinde bulunan diğer kişiler tarafından saldırıda bulunulduğunu, bu saldırı anında haciz tutanağı ile birlikte içeriğine bakma imkanı bulunamayan Yediemin Teslim Zaptı başlıklı ve imza kısmı ...,... Yediemin olan tek nüsha zabıt imzalandığını, daha sonra incelediklerinde davacının kendisini adli yedi emin olarak gösterip sözleşmeye özel yediemine ilişkin şartları koyduğunu fark ettiklerini, belirterek; söz konusu sözleşmenin hata ve hile nedeniyle geçersiz olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili karşı davaya cevabında, 16.04.2012 tarihli Yeddîemin Teslim Zaptı"nın sözleşme serbestisi kapsamında alacaklı vekili tarafından sözleşmenin imzaladığını, sözleşme içeriğinin tarafları bağladığını, belirterek; haksız karşı davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalı taraf imza sırasında vuku bulan fiziki saldırı nedeniyle karışıklık yaşandığını, bu yüzden özgür iradeleri sonucu sözleşmeyi imzalayamadığını ileri sürmüş ise de, dosyada bu konuya ilişkin yasal bir delil bulunmadığı ve dava açılana kadar da sözleşme niteliğindeki söz konusu tutanağın iptali için herhangi bir girişim yapılmadığı, taraflar arasındaki yedieminlik sözleşmesinin hukuken geçerli olduğu kabul edilmiş, Borçlar Kanunu"ndaki sözleşme serbestisi ilkesi de dikkate alındığında davalının söz konusu yedieminlik ücretinin belirlenmesinde Adalet Bakanlığı tarifesinin esas alınması gerektiğine dair talep ve itirazına itibar edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, karşı davanın konusunun asıl dava içinde ön sorun olarak inceleneceği için aynı hususta ayrıca dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığından karşı davanın usulden reddine karar verilmiş, ilk derece mahkemesi kararına karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.Hukuk Dairesinin 2018/467 esas ve 2018/1618 karar sayılı ve 13/12/2018 tarihli kararı ile ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın karşı davayla ilgili bölümünün usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin karşı davaya yönelik istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine, asıl dava bakımından ise Yargıtay 13.H.D."nin emsal nitelikteki kararlarına göre hukuki ilişki Adalet Bakanlığı tarifesine bağlı olmasa bile gerektiğinde hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini, somut olayda davacının yedieminlik ücretinin takdiren %50 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak 49.530,00 TL"nin olarak belirlendiği,davacıya dava öncesi ödenen tutarlar düşüldüğünde geriye kalan 19.311,00TL’ye hükmedilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle davalı - karşı davacı vekilinin asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının asıl davaya ilişkin bölümünün kaldırılmasına, asıl davanın kısmen kabulüne, karar verilmiş ve bu karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz eden taraflardan alınmasına, 08.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.