22. Hukuk Dairesi 2016/8185 E. , 2019/5781 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, aylık ücret, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları bakımından uyuşmazlık vardır.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanmasında; davacının kış döneminde fazla çalışmasının bulunmadığı, yaz döneminde ise haftanın altı günü 08:30-21:00 saatleri arasında (iki saat ara dinlenme düşümü ile) haftalık onsekiz saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiştir. Ne var ki, dinlenen davacı tanıkları kural olarak 18:30’a kadar çalışıldığını, haftanın dört ya da beş gününde mesaiye kalındığında 21:00’e kadar çalışıldığını ifade etmişlerdir. Bu halde, davacı tanıklarının bilmelerinin mümkün olduğu tarih aralığı bakımından; yaz döneminde 21:00’e kadar uzayan mesainin haftada dört gün ile sınırlı olduğu kabul edilmelidir. Diğer taraftan, davacı tanıklarının çalışma süreleri itibariyle, davacının çalışma düzenini bilmelerinin mümkün olduğu tarih aralığının, hesaplama konusu dönemin bir bölümü kapsadığı anlaşılmaktadır. O halde, davacı tanıklarının bilmeleri mümkün olmayan tarih aralığı bakımından, yaz döneminde fazla çalışma olup olmadığı ve varsa süresi noktasında davalı tanıklarının beyanları esas alınarak sonuca gidilmesi gerekli olup, bu yöne aykırı kabul de hatalıdır.
Hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları bakımından da, davacı tanıklarının bilmeleri mümkün olmayan dönem yönünden, anılan tatil çalışmalarının olup olmadığı noktasında, davalı tanıklarının beyanları esas alınarak sonuca gidilmesi gerekliliğinin gözardı edilmesi yerinde değildir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları yeniden değerlendirilmelidir.
3-Mahkemece ıslaha karşı zamanaşımı savunması değerlendirilmemiş ise de, mevcut kabule göre hüküm altına alınan tutarların ıslaha karşı zamanaşımı savunmasından etkilenmediği sabittir. Ancak, yukarıda yer verilen bozma sebebi doğrultusunda, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına yönelik yeniden hesaplama yapılması gerekeceğinden, ıslaha karşı zamanaşımı savunması gözden kaçırılmamalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.