Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/10613 Esas 2013/11428 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/10613
Karar No: 2013/11428
Karar Tarihi: 06.05.2013

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/10613 Esas 2013/11428 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2013/10613 E.  ,  2013/11428 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki ihtiyati haciz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalılar arasındaki uyuşmazlıkla ilgili olarak görülen davada ..."in vekilliğini üstlendiğini ve aralarında avukatlık ücret sözleşmesi imzalandığını, davalıların aralarında sulh olduklarını belirterek; şimdilik 110.000,00 TL.nin tahsiline, davalılar adına kayıtlı taşınmazlar üzerine ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı davanın reddinin gerektiğini ihtiyati tedbir ve ihtiyati haczin koşullarının bulunmadığını savunmuştur.
    Mahkemenin 12.11.2012 tarihli kararı ile;talep edilen 110.000,00 TL.nin %10"u oranında teminat karşılığında ... adına kayıtlı ise,2193 ada 1 parsel C blok 13 ve 14 bağımsız numaralı taşınmazlar ile davalı ... adına kayıtlı taşınmaz bulunması halinde bu taşınmazlar üzerine de İİK.nun 257.maddesine göre,ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiş, davalı ..."ın itirazı reddedilmiş; karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    İ.İ.K."nun 257. maddesi uyarınca ihtiyati hacze hükmedilebilmesi için vadesi gelmiş olan para borcunun rehinle temin edilmemiş olması gerekir. Öte yandan aynı kanun maddesi gereğince borcun vadesi gelmemiş ise, borçlunun muayyen yerleşim yerinin bulunmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisinin kaçmaya hazırlanması hallerinde de ihtiyati haciz kararı verilebilir. Temyize konu olayda davacı avukatın iddia ettiği alacağın varlığı ve miktarı ancak yargılama sonunda belirlenebilecek durumda olup, vadesi
    Gelmiş borçtan sözedilmesi olanaklı değildir. Kaldı ki ihtiyatı haciz kararı verilebilmesi için gerekli yasal şartların oluştuğu da ispat edilmemiştir. Bu itibarla ihtiyati haciz kararı verme koşullarının oluştuğundan söz edilemez. Mahkemece değinilen bu yön gözetilerek ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan kararın BOZULMASINA,peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.