15. Hukuk Dairesi 2018/3654 E. , 2018/3508 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesi niteliğinde estetik ameliyat sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Davacı ameliyat edilen iş sahibi, davalı ... işyeri sahibi, davalı ... ise yapan yüklenici konumundadır.
Davacı iş sahibi vekili; davacının yaklaşık 5 yıl kadar Daisy güzellik merkezine gittiğini ve bölgesel zayıflama üzerine çeşitli işlemler yaptırdığını, ancak bu işlemlerin hiçbirinden olumlu sonuç alamayınca davalı işyeri sahibi ... ve lipoliz işlemi yapan davalı ..."ın, yeni bir cihaz geldiği ve bu cihazın dondurma yöntemi ile yağları yaktığını, 1 saatlik bir seansın sonunda kesin sonuç verdiğini, işlem sırasında canının asla yanmayacağı ve farkında bile olmayacağını, herhangi bir riskinin olmadığını, işlemi yapacak olan kişinin doktor olduğu ve bu nedenle hiç çekinecek bir şey olmayacağı konusunda müvekkilinin de etkilenerek lipoliz (soğuk yağ dondurma) işlemini yaptırmaya karar verdiğini, 3 seanslık işlem sonucunda vücudunda 1. derece yanık oluştuğunu ,davacının ağrılarının artması sebebiyle ... hastanesine başvurduğunu, yanığın 3. Derece yanık olduğunu ve bu yüzden karın germe ameliyatı olması gerektiğinin söylendiğini, ameliyat sonucunda uzun bir süre dik yürüyemediği ve yine uzun bir süre göğüs altından ayak bileğine kadar çok sıkı bir korseyi en az 1 yıl boyunca takma mecburiyeti olduğunu, bu süreç içerisinde eşine ve çocuklarına karşı sorumluluklarını yerine getiremez hale geldiğini, maddi ve manevi kayıplar yaşadığını, çalışma hayatını olumsuz etkilediğini, bütün bunlardan dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 500,00 TL Geçici iş göremezlikten ve performans düşüklüğünden kaynaklanan maaş ve prim ücretine yansımış olan maddi zarar, 250,00 TL tedavi giderleri, 250,00 TL maluliyetten kaynaklanan maddi tazminat ve 100.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tazmin ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili ; davacının kendi rızası ile soğuk lipoliz işlemi uygulandığını, işlemin toplam 3 seansta yapıldığını, ilk iki seansta davacının herhangi bir sıkıntısı olmadığını, 3. Seansta da uygulamanın aynı şekilde yapıldığını, ilk seanslarda davacının ısıyı hissettiğini üçüncü seansta alt karın bölgesindeki cilt tabakasının ve bağ dokusunun karının diğer
bölgelerine göre daha gevşek yapıda olması sebebiyle bu bölgede komplikasyon geliştiği ve yanık durumunun meydana geldiğini, akabinde yanık tedavisi uygulandığını, ancak davacının tedaviyi yarıda kestiğini, davacıya sunulan hizmet de uygulanan işlemlerin tıp kurallara uygun olduğunu, davalıların herhangi bir kusurunun bulunmadığını davacının tedavi süresinde farklı müdahaleler yaptırması nedeniyle davacının kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararı davalı vekilince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; davacı tarafça 100.000,00 TL manevi tazminat talep edilmiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda 15.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesine göre özel haller göz önünde tutularak manevi tazminata karar verilmelidir. Manevi zarar adıyla hak sahibine verilmesine karar verilecek paranın miktarı, her şeyden önce adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek tazminat zarara uğrayan da manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzeyen bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında belirlendiği gibi manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasında amaç edinmez, tazminatın sınırı tazminatın amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar mevcut duruma göre elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Ayrıca 22.06.1966 tarih ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde belirlenen ve manevi tazminata hükmedilirken nazara alınması gereken özel hal ve şartlar dikkate alınarak objektif ölçütler kullanılmak kaydı ile manevi tazminat değerlendirilmesi yapılmalıdır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın oluşu, tarafların toplum içerisinde işgal ettiği yer, davalının eyleminin ağırlığının derecesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde 15.0000,00 TL tazminata hükmedilmesi fahiş olmuştur. Daha uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 02.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.