Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/6210
Karar No: 2020/4727
Karar Tarihi: 13.07.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/6210 Esas 2020/4727 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/6210 E.  ,  2020/4727 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı ... tarafından süresinden sonra ve davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalıların maliki, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacı kurum sigortalısı olan ... idaresindeki araca tam kusurlu olarak çarpmasıyla gerçekleşen kazada kurum sigortalısının yaralandığını, kazada yaralanıp çalışamayan sigortalılarına 2.090,28 TL. geçici işgöremezlik ödeneği ödediklerini, davalıların kurum zararından sorumlu olduklarını belirterek 2.090,28 TL"nin kurumun ödeme tarihi olan 11.04.2011"den işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı ...Ş. vekili ve davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalı ... ve ... Sigorta A.Ş. hakkındaki davanın reddine; davalı ... hakkındaki davanın kabulü ile 2.090,28 TL"nin bu davalıdan tahsiline dair verilen hükmün, davacı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 15.01.2018 tarih, 2015/2974 Esas ve 2018/33 Karar sayılı ilamı ile; "mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı 02.07.2014 tarihli kısa kararında ve
    gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, davacı lehine hükmedilen tazminata faiz işletilmesi yönünde bir ifadeye yer verilmediği halde; mahkeme kararının gerekçe kısmında, davacı kurum lehine hükmedilen tazminata kurumun ödeme yaptığı tarihten itibaren faiz işletilmesine karar verildiği belirtilmek suretiyle, kararın gerekçesi ile sonucu arasında çelişki yaratıldığı; bu durumun Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 294/3. maddesine aykırılık teşkil ettiği" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davalı ... ve ... Sigorta A.Ş. hakkındaki davanın reddine; davalı ... hakkındaki davanın kabulü ile 2.090,28 TL"nin davacının ödeme tarihi olan 11.04.2011"den işleyecek yasal faiziyle birlikte bu davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davalı ..."ın temyiz talebi yönünden; mahkemece verilen 19.07.2018 tarihli karar, temyiz eden davalıya 20.09.2018 tarihinde tebliğ edildiği halde; mahkeme kararıyla ilgili temyiz dilekçesinin, davalı tarafından, HUMK"nun 432. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra (08.10.2018 tarihinde) verildiği ve temyiz defterine kaydedildiği görülmektedir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, davalı ... tarafından süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
    2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davalı araç maliki ..."un aracını uzun süreli olarak kiraya vermiş olması nedeniyle, işleten sıfatı bulunmadığı gözetildiğinde, davacının bu davalıya rücu hakkı bulunmadığına ilişkin mahkeme kabulünde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    3-Dava, davacı kurum sigortalısının yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazası nedeniyle ödenen geçici işgöremezlik tazminatının, zarardan sorumlu olduğu iddia edilen davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
    Davacı, davalı yana ait aracın trafik sigortacısı sıfatıyla zarardan sorumlu olduğunu iddia ettiği davalı ...Ş"ye husumet yöneltmiş; mahkemece, KTK"nun 104/1. maddesi gereği, ihbar olunan Sena Turizm"in teşebbüs sahibi olarak sorumluluğunda olan aracın maliki ve bu aracın trafik sigortacısının zarardan sorumlu olmadığı gerekçesiyle, davalı ... yönünden de davanın reddine karar verilmiştir.
    KTK"nun 104. maddesi gereği araç işleteni ve trafik sigortacısının zarardan sorumlu olmaması için, anılan maddede sayılan sebeplerle (aracın bakım onarımı, alım satımı vs.) aracın bırakıldığı bir teşebbüs sahibinin varlığı gereklidir. Somut olayda ise; kazaya karışan araç, uzun süreli kira sözleşmesiyle, ihbar olunan şirketin kullanım ve tasarrufuna bırakılmıştır. Bu şirket KTK"nun 104. maddesinde sayılan sebeplerle aracı uhdesinde bulundurmadığından, mahkemenin gerekçe yaptığı KTK"nun 104. maddesinin somut olayda uygulanma imkanı olmadığından mahkeme gerekçesi yerinde olmamıştır.
    Diğer yandan; KTK"nun 91–101. maddelerinde zorunlu mali mesuliyet sigortası ve trafik sigortacısının sorumluluğuna ilişkin ilkeler düzenlenmiş olup, trafik sigortası işleteni değil aracı takip etmektedir. KTK"nun 94. maddesinde, sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişinin 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorunda olduğu; sigortacının, sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihi itibariyle 15 gün içinde feshedebileceği; sigortanın, fesih tarihinden 15 gün sonrasına kadar geçerli olacağı düzenlemelerine yer verilmiştir. Aynı Kanun"un 95. maddesinde ise; sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği; ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurulabileceği hükümlerine yer verilmiştir. Bu itibarla; olay tarihini kapsayan zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesinin varlığı halinde, KTK"nun 95/2. maddesi gereğince, sigortacının tazminat yükümlülüğünün azaltılması ve kaldırılmasına ilişkin poliçenin iptal edildiği, geçersiz olduğu, bu nedenle sorumluluğun bulunmadığı gibi haller sigortacı tarafından 3. kişilere karşı ileri sürülemeyecektir.
    Somut olayda; davalı ... vekili, uzun süreli kiralama nedeniyle araç işleteninin değiştiği ve bu sebeple kendilerinin de zarardan sorumlu olmadığını savunmuş; mahkemece, davalı savunması da dikkate alınarak (ancak hatalı hukuki gerekçeyle) trafik sigortacısı davalının zarardan sorumluluğu bulunmadığına karar verilmiştir.
    Davalı ...Ş"nin zarara neden olan aracın trafik sigortacısı olduğu; kazayı kapsayan ZMSS poliçesinin davalı tarafından iptal de edilmediği ve yürürlükte olduğu; poliçe süresi içinde oluşan zarardan davalının ZMSS poliçesi gereği sorumlu olduğu; KTK"nun 94 ve 95. maddeleri gereği işleten değişikliğinin 3. kişi konumundaki davacıya karşı ileri sürülemeyeceği hususları gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme ve hatalı hukuki gerekçeyle, davalı ...Ş. yönünden davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ..."ın temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ..."a geri verilmesine 13/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi